"لايموت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölmez
        
    • ölümsüz
        
    • ölmeyecek
        
    Kötülük ölmez. Giyside, havada, her yerde yaşar. Open Subtitles الشر لايموت انه يعيش في الهواء في الرداء في كل مكان.
    Tutulmadan sonraki hamamböceği gibi, bebek. Şeytan asla ölmez. Open Subtitles مثل " الصرصار بعد نهاية العالم " الشر لايموت أبداً.
    Filmlerde tüm polisler ölmez. Open Subtitles لايموت جميع رجال الشرطه في الافلام
    Andrew, toplum ölümsüz bir robotu hoşgörebilir... ama ölümsüz bir insana tahammül edemeyiz. Open Subtitles اندرو المجتمع يمكن ان يقبل روبوت لايموت... ...لكن لن نقبل بانسان لا يموت.
    ölümsüz Ulric su dolu tanka kafa tutuyor kaçış olmayan sulu bir kabus yaşatacak. Open Subtitles أولريك الذي لايموت يتحدى قاعة الغرق... كابوس مائي لا مهرب منه.
    Hepimiz birlikte çalışıp neler olduğunu çözeceğiz ve kimse ölmeyecek. Open Subtitles وسنعمل معا لمعرفة ما الذي يجري لذلك حتى لايموت احد
    Yani yahninden ölmeyecek kadar güçlü olabilir, yaşlı dostum. Open Subtitles فربما هو قوي بما فيه الكفايه كي لايموت من حسائك يارجل
    Onları ezersin, ezersin... piç kuruları bir türlü ölmez. Open Subtitles أنتتسحقهم,تسحقهم... . لكن اللعين لايموت.
    ölümsüz Ulric'imiz bir kravat partisi verecek boynu biraz uzamış olarak hem de gözlerimizin önünde. Open Subtitles فأولريك الذي لايموت سيتعرض للشنق... وسيُدق عنقه أمام أعيننا.
    Ama Sigan ölümsüz sense değilsin. Karşısına çıkarsan, seni yok eder. Open Subtitles و لكن (سيجان) لايموت و أذا واجهته سيدمرك
    Bir erkeğin bir kadına karşı olan ölümsüz aşkı. Open Subtitles لايموت حب لامراه رجل حمله
    Ben asla ölmeyecek bir adamım. Open Subtitles أنا الرجل الذي لايموت أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more