"لايوجد شيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • şey yok
        
    • hiçbir şey
        
    • birşey yok
        
    • şey yoktur
        
    • hiçbir şeyin
        
    • bir şey yoktu
        
    • bir şey olmadığını
        
    - Söyleyecek bir şey yok. Büyüklüğün bende kalmasından başka. Open Subtitles لايوجد شيء كي تقوله إلا ان تقول أني الرجل الأكبر
    Yönetmelikte, yönetmelik çalmanın yasal olmadığını söyleyen hiç bir şey yok. Open Subtitles لايوجد شيء في الدستور ينص على ان سرقة الدستور غير قانوني
    Endişe edecek bir şey yok demek aptalca olur. TED ومن الغباء القول أنه لايوجد شيء يدعو للقلق.
    Söyleyeceğin hiçbir şey şu an senin için hissettiklerimi değiştiremez. Open Subtitles لايوجد شيء تستطيعين قوله يمكن أن يغير طريقه شعوري الآن
    Ucu sana, bize veya Malcolm'un yardımcılarına çıkan hiçbir şey kalmadı. Open Subtitles لايوجد شيء يقود اليك او لنا, او اي احد مرتبط بمالكوم
    Orada tehlikeli birşey yok tabii açıktaki kabloları saymazsak. Open Subtitles لايوجد شيء خطر هنالك ، ماعدا الأسلاك الكهربائية
    Çünkü burada hiç bir şey yok. Aslında özellikle hiç bir şey yok. TED لأنه لايوجد شيء هنا، حسنا يزعم انه لا شيء هنا.
    Bana verebileceğin, sahip olmadığım bir şey yok. Open Subtitles لايوجد شيء يمكن أن تمنحه لي، وهو لدي بالفعل.
    Sırtında bir şey yok. Open Subtitles إنها ليست على ظهرك الآن لايوجد شيء على ظهرك
    En çok neden nefret ediyorum biliyor musun? Kaldırıp fırlatacak bir şey yok. Open Subtitles أتعرفين أكثر ما أكرهه في هذا المكان أنه لايوجد شيء نرميه أو نكسره عندما نغضب
    Ne yazık ki, onun da bu sefer Albay O'Neill için yapabileceği hiç bir şey yok. Open Subtitles للأسف , لايوجد شيء يمكنه فعله للكولونيل أونيل هذه المرة
    Ormanda ağaçtan başka bir şey yok. Open Subtitles لايوجد شيء في هذه الغابات إلا المزيد من الغابات
    İçeride yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles لقد أديت واجبك لايوجد شيء يمكنك القيام به أكثر
    Aydınlatacak bir şey yok. Open Subtitles على بعض التوضيح فيما يدور هنا حسنا , لايوجد شيء تستوضح عنه
    Gülümsememe baktığında hiçbir şey anlamazsın. Open Subtitles اذا نظرت لابتسامتي ستى انه لايوجد شيء خاطئ
    Sakın umurumda olduğunu düşünme. Çünkü değilsin. Benim için hiçbir şey değilsin. Open Subtitles لاتعتقدين ان هناك شيء جدير بالاهتمام لانه لايوجد شيء مهم
    Dolabın içinde birşey yok. Canavarlar gibi birşey yok. Open Subtitles لايوجد شيء في خزانتك ولاتوجد أشياء أسمها وحوش
    "Mükemmel cinayet diye bir şey yoktur, sadece iyi insanlar kötüleşiyor." Open Subtitles "لايوجد شيء اسمه الجريمة الكامله فقط اشخاص صالحين ارتكبوا امرا سيئاً"
    aylar sonra Pedro öldüğünde... hiçbir şeyin Francisco'nun bana dediği gibi... sonsuza kadar sürmeyeceğini anladım. Open Subtitles بعد عده اشهر من وفاة بيدرو ادركت انه لايوجد شيء للابد كما اخبرني فرانسكو
    Olabilir. Bu riski almayı o seçti. Onun için yapabileceğimiz bir şey yoktu. Open Subtitles ربما , لقد أختار المخاطرة لايوجد شيء نستطيع عمله
    Almanı istedim, çünkü korkacak bir şey olmadığını bilmen gerekir. Open Subtitles أردتكِ أن ترينها لتعرفين أنه لايوجد شيء لتخافين منه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more