Yalnızca oraya bir başına gitmen fikrinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | إني لا أحبذ فقط فكرة خروجك إلى هناك بمفردك |
O çocuğun evine gitmelerinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحبذ ذهابهم إلى منزل ذاك الفتى لما لا ؟ |
Yeni şerif gelmeden bunu yapmak hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحبذ فعل ذلك والشريف الجديد لم يصل بعد |
Evet. Oraya yalnız ve silahsız gitmen hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | نعم لا أحبذ فكرة نزولك اليه وحيدا وغير مسـلح جيبز : |
Güvenmediğim insanlarla şüpheli yerlere girmeyi sevmem. | Open Subtitles | لا أحبذ الذهاب للزوايا المظلمة مع أشخاص لا أثق بهم |
Ben de uyuşturucudan yana değilim. | Open Subtitles | أنا أيضا لا أحبذ المخدرات |
Bu hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | أنا لا أحبذ هذة الفكرة |
Tıpkı takımınızda olmamdan hoşlanmadığınız gibi ben de takımımda ineklerin olmasını sevmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحبذ بأن يكون هناك منحرفين في فريقي ليس بأكثر من أنك لا تحبذ وجودي معكم |
Savaş gemilerime hava desteğinin olmaması fikrini beğenmedim. | Open Subtitles | لا أحبذ فكرة بقاء سفنى الحربية هنا |
Senin seçtiğin ve gözlediğin yerde buluşmaktan hoşlanmadım. | Open Subtitles | لا , لا أحبذ اللقاء في أماكن أخترتها أنت وأكتشفتها |
Evet ama erkek arkadaşlarıma davranış şeklinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | اجل، لكني لا أحبذ أسلوب تعاملها مع أخلائي |
Gerçi o isimden pek hoşlanmıyorum. Beni sinirlendiriyor. | Open Subtitles | لا أحبذ ذلك الإسم, إنه يضايقني |
Bak, ben onu öldürdüğün hakkında bize yalan söylemiş olmandan kesinlikle hoşlanmıyorum, ama itiraf etmeliyim ki karanlık tarafa yoluculuğumla seni biraz daha iyi anlamaya başladım. | Open Subtitles | اسمعي، إنني قطعاً لا أحبذ فكرة كذبكِ علينا بشأن قهركِ له، لكن عليَّ الإعتراف، فجولتي في عالم الظلام، جعلتني أتفهم الأمور قليلاً |
Beni soktukları ruh hali hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أحبذ الشعور الذي يجعلونني أشعرُ به. |
Seni bütün gün o domuzla oynarken görmek hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحبذ أن تمضي يومك بطوله في اللعب مع تلك الخنزيرة. |
Bu listelerde adımın olması hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحبذ وجود إسمي بهذه القوائم |
1) İnsanlara eziyet etmeye devam edersen, seni öldürürüm. Öldürmeyi pek sevmem ama işimde çok iyiyimdir. | Open Subtitles | الأول، تجرأ وآذي أحدهم وسأقتلك حينها أنا لا أحبذ قتل الناس، ولكنني جيدٌ فيه |
1 - Birilerini incitirsen seni öldürürüm. İnsanları öldürmeyi pek sevmem ama bunda çok iyiyimdir. | Open Subtitles | الأول، تجرأ وآذي أحدهم وسأقتلك حينها أنا لا أحبذ قتل الناس، ولكنني جيدٌ فيه |
Ben de uyuşturucudan yana değilim. | Open Subtitles | أنا أيضا لا أحبذ المخدرات |
Ben de uyuşturucudan yana değilim. | Open Subtitles | أنا أيضا لا أحبذ المخدرات |
Aramadan gelmen, hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لا أحبذ وقوفك هنا و أنت ثمل |
Aramadan gelmen, hiç hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لا أحبذ وقوفك هنا و أنت ثمل |
Şu kullanılmış kondomla çalışmayı sevmiyorum, ama Mysterion dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | لا أحبذ العمل مع هذه الحثالة، لكنني أعلم بأن 'الميستريون' بالخارج هناك، |
- Evet, ama rengini beğenmedim. | Open Subtitles | - حسنأ لاكنى لا أحبذ هذا اللون |
Nedenini ve nasılını bilmeden DNA'mın kayda geçirilmesi fikrinden hoşlanmadım. | Open Subtitles | لا أحبذ فكرة وجود حمضي النووي بالملف حتى أعلم كيفية تخزينه |