"لا أريدكِ أن" - Translation from Arabic to Turkish

• istemem
• etmeni istemiyorum
• olmanı istemiyorum
• kalmanı istemiyorum
• istemedim
• istemediğimi

Bu jestim yüzünden, olgunlaştığım yönünde bir düşünceye kapılmanı istemem.
لا أريدكِ أن تشعري بأنّ هذه البادرة تشير إلى نضج كبير في علاقتنا،

Sadece korkuyorsun diye hiçbir tecrübeyi kaçırmanı istemem.
أنا فقط لا أريدكِ أن تفقدي أي تجربة لأنكِ خائفة جدا

Ben -- endişelenmeye başlayıp çok fazla strese girmeni istemem.
أنا... ... أنا لا أريدكِ أن تقلقي وتسببي الضغط لنفسك

Babamı yeni kaybettim, beni terk etmeni istemiyorum.
لقد فقدتُ والدي مؤخراً لا أريدكِ أن تتركيني الآن.

Bana kızmanı ya da nefret etmeni istemiyorum,
حسنا، لا أريدكِ أن تغضبي مني, أو أن تكرهيني مجددا،

Benim yüzümden mutsuz olmanı istemiyorum.
أنا لا أريدكِ . أن تكوني غير سعيدة بسببي

Sadece sırf korktuğun için böyle bir deneyimden mahrum kalmanı istemiyorum.
أنا فقط لا أريدكِ أن تفقدي أي تجربة لأنكٍ خائفة جدًا

Çünkü işe yaramadığı zaman senin de suçlanmanı istemedim.
لا أريدكِ أن تتحملي الملامة، لو فشلت هذه الخطة

Çok öfkeli görünüyorsun. Oraya gitmeni istemediğimi biliyordun, ama göz göre göre gittin.
تعلمين أننى لا أريدكِ أن تهذبين إلى هناك لكنكِ ذهبتِ رغماً عن ذلك

Çünkü alnının tam ortasına vuramazsam, seni yaralarım ve gerçekten acı içinde kalmanı istemem.
لأنه لو لم أضربك في مركز الجبهة تماماً فسوف أجرحكِ وأنا حقاً لا أريدكِ أن تتألمي

Bana yalan söylemek zorunda hissetmeni asla istemem.
لا أريدكِ أن تشعري أنّكِ مُضطرّة للكذب عليّ.

Durma, söyle. Seni hiç dinlemediğimi düşünmeni istemem.
لا أريدكِ أن تعتقدي بأني لم أستمع لكِ قط

Bana ders verilsin istemem ama senin de kırılmanı istemiyorum.
أقصد, لا أقصد أن أكون كالمدرسين لكن لا أريدكِ أن تتأذي أيضاً

Bunu kendim için yaptığını düşünmeni istemem.
لا أريدكِ أن تظنّيني فعلتُ ذلك مِن أجلي.

Bu gece herhangi bir şeye mecbur olduğunu düşünmeni istemem.
لا أريدكِ أن تعتقدي بأنّكِ مُجبرة على فعل شئٍ هذه الليلة

Bir gün uyandığında, hayatını boşa geçirmiş ve geride bir şey bırakmamış olduğunu fark etmeni istemiyorum.
لا أريدكِ أن تستيقظي يوماً وتجدي نفسك قد ضيّعتَ كامل حياتك وليس لديكِ أيُّ شيء لتعيشي من أجله.

- Sana yardım edebilirim. - Yardım etmeni istemiyorum.
يمكنني مساعدتكِ - لا أريدكِ أن تساعدينني -

Kıymetli yüzüklerini feda etmeni istemiyorum, Frodo.
"لا أريدكِ أن تضحي بخواتمك الفاحشة الثمن , "فرودو *بطل فلم ملك الخواتم*

Ama senin çitleri olan bir evde yaşayan ve çocuklarını futbol antrenmanına götüren biri olmanı istemiyorum.
ولكن لا أريدكِ أن تعيش ببيت وحوله سياج وسيارة تقودي أطفالكِ بها لتدريب الكورة

Ama gerçek şu ki, sahip değilsin ve ileride bu zamana bakıp pişman olmanı istemiyorum. Tamam, olmayacağım.
, لكن الحقيقة ان هذا ليس صحيحاً و لا أريدكِ أن تعيدي النظر و تندمين

Ben İspanya'ya dönmek zorundayım. Burada yalnız kalmanı istemiyorum.
يجب أن أعود إلى اسبانيا ، لا أريدكِ أن تمكثي بمفردكِ

Yalnız kalmanı istemiyorum. Bu gece bizde kalıyorsun.
لا أريدكِ أن تكوني بمفردكِ ستنامينببيتيالليلة.

Sana söylemeyi denedim, ama gitmeni istemedim.
حاولتأنأخبركِ... لكني لا أريدكِ أن ترحلي

Oraya gitmeni istemediğimi biliyordun, ama göz göre göre gittin.
تبدو غاضباً جدًا تعلمين أننى لا أريدكِ أن تهذبين إلى هناك لكنكِ ذهبتِ رغماً عن ذلك