"لا أصدقُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • inanamıyorum
        
    Sana o şiiri gösterdiğime inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ بأنني سمحتُ لكِ برؤية تلك القصيدة.
    Dün gece fırsatım varken eve gitmediğime inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ أنني لم أذهب إلى البيت الليلة الماضية عندما سنحت لي الفرصة
    Allahaısmarladık hediyesi olarak kafandaki kılları devamlı yağlı tutmak için al sana sprey formunda "Tereyağı Olmadığına İnanamıyorum." Open Subtitles كهدية وداع تفضل هذه قنينة رذاذ مِن أنا لا أصدقُ أنه زبدة لكي تبقي على هذا الرأس ملئ بالزبدة و منعش.
    Hala yangına koşmama inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا زلتُ لا أصدقُ بأني عُدتُ الى النارِ كذلك.
    - Bunu yapamam. Bunu hakkettiğine inanamıyorum. Anlaşmam böyle değildi. Open Subtitles لا أصدقُ بأنهُ يسحق ذلك، ليس ما اتفقنا عليه
    Kızımızın porno yıldızı olduğuna inanamıyorum! Open Subtitles يا إلهي لا أصدقُ بأنَ إبنتنا نجمةُ أفلامٍ إباحية
    Bu şeyin hala benden çıktığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ كيف أنني اخرجتُ هذا الشئ مِن رحمي
    - İşin buraya geldiğine inanamıyorum. Open Subtitles .لا أصدقُ أن الأمر آل لهذه الحال أجل، حسنًا .صدقي ذلك
    Hala hem böyle görünen hem de kitap okuyabilen biriyle çıktığına inanamıyorum. Open Subtitles مازلتُ لا أصدقُ أنكِ تواعدين شخص يبدو هكذا ويمكنهُ القراءة
    Hâlâ çıplak adam'ın sende işe yaradığına inanamıyorum. Open Subtitles " مازلتُ لا أصدقُ أن تقنية " الرجل العاري نجحتْ معكِ
    Restoranın bir yılda tamamlandığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ بأن المطعم أكمل عامه الأول
    Beni doğu Flatbush'a götürdüğüne inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ بأنكَ جعلتني أتجول في شرق "فلاتبوش" من خلالِ سيارةٍ مكشوفة
    Görüşmemi mahvettiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ أنكِ تدخلتِ في مقابلتي
    - Sus, içeride... Bana sormadan onu buraya çağırdığına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ أنك دعوته للمنزل بدون إستشارتي
    Bu adamı tutuklamadığımıza inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ أننا لم نقبض على هذا الرجُل،
    Kendini öyle kaybetmesine inanamıyorum hala. Open Subtitles لا أصدقُ بأنهُ جنّ جنونهُ بهذه البساطة.
    Bana sapık Jim hakkında yalan söylediğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ بأنَّك كذبت عليَّ بشأن "جيم" المنحرف
    İnanamıyorum Ben de öyle dedim. Open Subtitles لا أصدقُ من أنَّني قد قلتُ هذا للتو
    O orospunun beni vurduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدقُ أنَ ذلك السافل أطلق النار علي
    Kaçırdığımıza inanamıyorum. Open Subtitles يا رجل! لا أصدقُ بأنَّنا فوتنا هذهِ الفرحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more