Böyle bir fedakarlığı belki sen yapabilirdin ama ben gerçekten böyle şeyler yapacak veya söyleyecek kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | وحتى الصداقة أحيانًا لعل بمقدورك أن تقدم بعض التضحيات لكني حقًا لا أعرف أحدًا قد أقدم على ذلك أو تحدث هكذا |
Biliyorum, ama Baltimore dışında kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لا ، أعلم ذلك ، لكني لا أعرف أحدًا خارج بالتيمور |
Yeni taşındım bu yüzden kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لقد انتقلت هنا لتوي، لذا لا أعرف أحدًا على الإطلاق |
O isimde birini tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أحدًا بهذا الاسم |
Üzgünüm. Liam diye birini tanımıyorum. | Open Subtitles | (آسفة، لا أعرف أحدًا باسم (ليام |
Sana verdiğim listede yoktu. O isimde kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لم يرد في القائمة التي أعطيتُكَ إيّاها لا أعرف أحدًا بذلك الاسم |
Sen diğer şehirlerdeki insanları tanıyorsun, bense kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | إنّك تعرف أشخاصًا في مدنٍ مختلفة، أنا لا أعرف أحدًا. |
Sadece üç aydır buradayım, o yüzden kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لأنني هنا من ثلاثة أشهر فقط وأنا لا أعرف أحدًا |
Burada kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أحدًا هنا |
Burada kimseyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أحدًا هنا |
Ben Nick diye birini tanımıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أحدًا يدعى (نيك) |
Judge adında birini tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أحدًا بإسم (جدج) |