"لا أعرف إن كنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • mi bilmiyorum
        
    • miyim bilmiyorum
        
    • emin değilim
        
    • mu bilmiyorum
        
    • musun bilmiyorum
        
    Orada bir oy mu kazandım yoksa kaybettim mi bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف إن كنت قد كسبت أم خسرت أصواتاً هناك.
    Sana bir şey göstereceğim. Hâlâ belli mi bilmiyorum ama ben çocukken... Open Subtitles دعنى أريك شيئا, لا أعرف إن كنت تستطيع رؤيتها ولكن عندما كنت صبيا
    Telefonu alıp arayabilir ve ondan bunu isteyebilir miyim bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف إن كنت أستطيع حمل الهاتف والإتصال به لسؤاله
    Bu konuda sessiz olabilir miyim, bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف إن كنت مستعداً للقيام بذلك حالياً
    Ben bütün bunları yaşarken yanımda birinin olmasını istediğimden emin değilim. Open Subtitles لا أعرف إن كنت أريد أن أمرّ بذلك بينما يراقبني أحدهم
    Mektuplarım eline geçiyor mu bilmiyorum L.T. Open Subtitles أنا لا أعرف.. إن كنت تستلم خطاباتي أم لا
    Beni müziğe rağmen duyuyor musun bilmiyorum ama her şeyi duyabilmen için onu dışarı çıkartacağım. Open Subtitles لا أعرف إن كنت تسمعنى مع صوت موسيقى البيانو لكنى سأخرجه من هناك حتى تتمكن من السمع
    Seni öldüreyim mi yoksa seveyim mi bilmiyorum! Open Subtitles أنا لا أعرف إن كنت أريد أن أحبك أم أريد أن أقتلك
    Fark ettin mi bilmiyorum ama geçen yıllar boyunca bir çok eşyanı ödünç aldım. Open Subtitles لا أعرف إن كنت قد لاحظت لكنني استعرت منك الكثير على مر أعوام
    Bunu daha önce söyledim mi bilmiyorum ama annem öldükten sonra.. Open Subtitles لا أعرف إن كنت أخبرتك ذلك، لكن ...بعد أن توفيت أمي
    Beş kişiye yeter mi bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف إن كنت طبخت ما يكفي لخمسة أشخاص
    Dinle, daha önce bahsettim mi bilmiyorum ama antrenörlüğün, demek istediğim, inanılmazdın. Open Subtitles اسمعي، لا أعرف إن كنت قلت لك هذا و لكن تدريبك كان رائعاً
    Buraya alışabilir miyim bilmiyorum, burası oldukça... Open Subtitles لا أعرف إن كنت سأعتاد على هذا المكان، إنه شديد..
    Bunu yapabilir miyim bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف إن كنت أستطيع أن أكمل هذا يا رجل حقا؟
    O görüşmeyi yapabilecek miyim bilmiyorum, Roger. Open Subtitles لا أعرف إن كنت أستطيع أن أحضر الاجتماع روجر
    Lütfen olmadığını söyle çünkü güçlü olmama güvendiğini biliyorum ve bunu kaldırabilir miyim bilmiyorum. Open Subtitles من فضلك قولي أنك لست كذلك لأنني أعرف أنك تعتمدين علي لتكوني قوية و لا أعرف إن كنت سأتمكن من تحمل ذلك
    Koridorda yürüyrbilir miyim bilmiyorum. Bunlar çikolata mı? Open Subtitles لا أعرف إن كنت سأتمكن من السير إلى المذبح
    Bu akşam ayarlayabileceğimden emin değilim. Open Subtitles لا أعرف إن كنت أستطيع ترتيب الأمر الآن و الليلة
    Size söylemem gereken bir şey var. Bunu duyduktan sonra bana güveneceğinizden emin değilim. Open Subtitles يجب أن أخبرك بشئ لا أعرف إن كنت ستثق بي بعد أن تسمعه
    Birinin, okul servisini patlatmış olması ya da herkesin neden ölmüş olduğunu çözmeye çalışmak gerçekten sikinde olur mu bilmiyorum. Open Subtitles الآن لا أعرف إن كنت تهتم إذا كان أحد ما يصنع مخدرات في باص مدرسة أو إذا كنت تحاول أن تكتشف لماذا الجميع الآن ميت
    Siyahî adamımızın sonucunu duydun mu, bilmiyorum. Negatif çıktı. Open Subtitles لا أعرف إن كنت قد سمعت هذا ولكن نتائج الاختبارات على الرجل الأسود جائت سلبية
    O döndüğünde burda olur musun, bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف إن كنت ستكون متواجداً عند عودتها.
    Beni anlayabiliyor musun bilmiyorum, ama eğer anlıyorsan belli etme. Open Subtitles لا أعرف إن كنت تفهمينني ولكن إن كنت تفعلين فلا تظهري ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more