Ben 5. Cadde'de yaşamıyorum. 200 dolar benim için büyük para. | Open Subtitles | انا لا أعيش في الجاده الخامسه 200دولار مبلغ كبير بالنسبه لي |
Belki sen benim dünyamda yaşıyorsun, ama ben seninkinde yaşamıyorum. | Open Subtitles | ربما انت تعيش في عالمي انا لا أعيش في عالمك. |
Ben seninle yaşamıyorum. Aynı kafesi paylaşıyoruz, o kadar! | Open Subtitles | اننى لا أعيش معك اننا فقط نقطن نفس القفص ، ليس الا |
Hayvanları seviyorum, sadece onlar gibi yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | أحبهم لكن لا أعيش مثلهم |
- Erkek arkadaşlarımla birlikte yaşamadım... - Bizimle yaşamıyorlar. | Open Subtitles | لا أعيش مع صديقي الحميم - انهم لا يعيشون معنا - |
Bilemem. Orada oturmuyorum. Oraya sadece cenaze için gitmiştim. | Open Subtitles | لا أعرف , أنا لا أعيش هناك ذهبت لحضور جنازة |
O kadar dayanamayabilirim. | Open Subtitles | ربما لا أعيش حتى ذلك الوقت |
Ben seninle yaşamıyorum. Aynı kafesi paylaşıyoruz, o kadar! | Open Subtitles | اننى لا أعيش معك اننا فقط نقطن نفس القفص ، ليس الا |
Bazen yalnız yaşıyorum, bazen yalnız yaşamıyorum demek. | Open Subtitles | هذا يعني أنني أحياناً أعيش وحدي وأحياناً لا أعيش وحدي |
Ben burada yaşamıyorum. Kızılderili kumarhanesi broşürlerini dağıtmaya geldim. | Open Subtitles | لا أعيش هنا، لقد جئت لتوزيع هذه المنشورات الدعائية عن الكازينو الهندي |
Orada yaşamıyorum diye sana yardım etmeyecek değilim. | Open Subtitles | ليس لأنى لا أعيش معكم فلا يعنى لا أساعدكم |
Ben buralarda yaşamıyorum. -Ben bir yere gidiyordum. | Open Subtitles | أنا لا أعيش في هذه المنطقة أنا في طريقي لمكان ما |
Bu senin tarzın. Ben hayatımı böyle yaşamıyorum. | Open Subtitles | أنت هذا ما تفعله انا لا أعيش حياتي بهذه الطريقة |
Bu senin tarzın. Ben hayatımı böyle yaşamıyorum. | Open Subtitles | أنت هذا ما تفعله انا لا أعيش حياتي بهذه الطريقة |
İki ise, ben o mahallede yaşamıyorum bile! | Open Subtitles | ..ثانيا انا حتى لا أعيش هناك لم أهتم اذا انفجر حتى؟ المسدس |
İki ise, ben o mahallede yaşamıyorum bile! | Open Subtitles | هذا أولا ..ثانيا انا حتى لا أعيش هناك لم أهتم اذا انفجر حتى؟ |
- Aslında burada yaşamıyorum. - Öyleyse, burada ne arıyorsun? | Open Subtitles | بالواقع أنا لا أعيش هنا - إذا ماذا تفعل هنا؟ |
Hayır, ben burada yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا، أنا لا أعيش هنا. |
- Ben hiç Suudi Arabistan'da yaşamadım. | Open Subtitles | -أنا لا أعيش في المملكة العربية السعودية |
Ben evde oturmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعيش في البيت أنا فوق المرآب بشكل مباشر |
O kadar dayanamayabilirim. | Open Subtitles | ربما لا أعيش حتى ذلك الوقت |
Kederle yaşamam için değil anlamlı bir hayat sürmem için! | Open Subtitles | كي لا أعيش متألّما ! بل لأحيى حياة ذات معنى |
Yani "Malikanede yaşayacağız sanmıştım, ama bak yaşamıyoruz." gibi dedim. | Open Subtitles | أجل ، إنه أشبه بقول "أنا لا أعيش بالقصر الذى تصورت أنى سأعيش فيه" |