Sanırım boku yedim adamım. Doğru düşünemiyorum. | Open Subtitles | اعتقد اني مشوّش يا رجل لا أفكر بطريقة صحيحة |
Oysa öyle başım dönüyor ki doğru dürüst düşünemiyorum. | Open Subtitles | و أنا الآن أشعر بدوار و لا أفكر بشكل سليم حتى |
Hiç bir zaman bir işte çalışmayı düşünmedim. | Open Subtitles | شخصياً، أنا لا أفكر أبداً بالحصول على عمل |
Yarın sabah özgür bir adam olacağımı sanmıyorum. | Open Subtitles | إننى لا أفكر أن أصبح رجلاً حراً فى الصباح |
Misyoner bir çocuğum, böyle şeyler düşünmem bile. | TED | أنا الفتى المُبشر، أنا لا أفكر حتى في مثل تلك الأشياء. |
Bu doğru değil, baban ile kendimi düşünmüyordum. | Open Subtitles | هذا غير صحيح, وأنا كنت لا أفكر بشأني وشأن أبيك. |
Bu gerçekten kısır bir döngü, ve ben bunu düşünmemeye çalışıyorum, ...ancak her defasında birileri kokain satın almaya geliyor, anlıyor musun? | Open Subtitles | و انها فعلاً حلقة مفزعة و أمضيت وقتاً عصيباً لكي لا أفكر بها في كل مرة يأتي أحد ما لكي يشتري جرام |
Ben bunu düşünmem, zenginliği düşünmediğim gibi. | Open Subtitles | أنا لم أفكر بهذا الموضوع مثلما أنا لا أفكر أن أكون ثرية |
Senin geleceğini düşündüğüm yok. | Open Subtitles | أنا لا أفكر في مستقبلك يا بايدن |
Güzel, çünkü iğrenç ve gece uyumadan önce bunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | جيد. لأنه أمر مقزز وأنا لا أفكر فيها بالليل وأنا نائمة في السرير |
Şu anda kimseyle olmayı düşünmüyorum. | Open Subtitles | في هذه اللحظه فإنني لا أفكر بأن أكون بصحبه أيه شخص |
Aslında sanırım iş arkadaşımı kaybetmenin üzüntüsüyle mantıklı düşünemiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أعتقد أنني بصدمة بسبب فقدان إحدَ الزُملاء. أنا لا أفكر بصفاء. |
Yıldönümümüzü kutlamak için daha iyi bir yol düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا أفكر في طريقة أفظل أن نحتفل بذكرتنّا. |
Daha çok budalaca bir aktivite düşünemiyorum, küçük, kanatlı yaratıkları izlemek, tabiatın amaçsız angaryasını canlandırmak. | Open Subtitles | لا أفكر بنشاط تافهٍ أكثر، من مشاهدة طيورٌ ذات أجنحة لافائدة منها في الطبيعة سوا ضياع الوقت، |
bilirsin sadece....... ...seni o şekilde hiç düşünmedim. | Open Subtitles | أنه فقط لا أفكر بك بهذا الشكل نحن أصدقاء فقط |
Sadece seni o şekilde hiç düşünmedim. | Open Subtitles | انه فقط لا أفكر بكِ بهذا الشكل 0 نحن أصدقاء فقط |
Bir katliamın işleri daha iyiye götüreceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفكر فى القتل من أجل المرح ولكننا سنفعل شيئاً يجعلنا نفعل نندم بشكل أفضل. |
Bunun onun suçu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنظري , لا أفكر بأنها لا أعتقد بأن هذا كله ذنبها . حسناً ؟ |
Einstein demiş ki "Gelecek hakkında asla düşünmem, zaten yeterince hızlı geliyor." | TED | قال انشتاين " أنا لا أفكر مطلقا بالمستقبل، لأنه سيأتي قريبا " |
Bilemiyorum. Barmen olacağını düşünmüyordum. | Open Subtitles | . لا أعلم , انا حقا لا أفكر بخصوص نوادل |
Onu düşünmemeye çalışıyorum. Bunu nasıl başaracağım? | Open Subtitles | أحاول أن لا أفكر به لكن كيف سأتدبر أموري؟ |
Beni bu göreve getirdiğinizde başkası gibi düşünmediğim için olduğunu söylediniz. | Open Subtitles | عندما أحضرتني لهذه الوظيفة، قلت إن ذلك بسبب أنني لا أفكر كأي أحد آخر |
Hiç onu düşündüğüm yok, iyice bencil oluyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفكر في مشاعرها، أنا أنانية |
Ben de bir yetim olarak büyüdüm ama sürekli bunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | أنا كنت أيضا ً يتيمة , لكني لا أفكر بذلك طيلة الوقت . |
Dünya hakimiyetinden azına razı olmayı düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أفكر بأقل من السيطرة على العالم |
Uzun zaman önce öldü, bunu hiç düşünmüyorum bile. | Open Subtitles | أنا لا أفكر حتى بالأمر لقد حصلت على نصيبٍ وافرٍ من الأوسمة |