"لا أملك خياراً" - Translation from Arabic to Turkish

    • seçeneğim yok
        
    • şansım yok
        
    Üzgünüm Randy. Bak, başka seçeneğim yok. Listeye sadık kalmalıyım. Open Subtitles آسف راندي، لا أملك خياراً عليّ الالتزام بالقائمة، تحلّ بالايمان
    Sanırım, pek bir seçeneğim yok, değil mi? Open Subtitles أعتقد بأني لا أملك خياراً بهذا الشأن ، أليس كذلك
    Bu koşullar altında başka seçeneğim yok. Open Subtitles لكن تحت الظروف الحالية لا أملك خياراً آخر
    Kötü adamlar aday olmamı istemiyorsa sanırım başka şansım yok. Open Subtitles لو أراد الأشرار وقفي من الترشح، حينها لا أملك خياراً
    Tekrar bekarım o yüzden kendimi senin aşk hayatınla avutmaktan başka şansım yok. Open Subtitles في الواقع، أنا عزباء الآن لذا لا أملك خياراً سوى أن أعيش حياتكِ كبديل
    Bu yüzden, sizi serbest bırakmaktan başka seçeneğim yok. Open Subtitles وبناء على هذا لا أملك خياراً لكن لنطق أنك حرّ بالذهاب
    Bu yüzden, sizi serbest bırakmaktan başka seçeneğim yok. Open Subtitles وبناء على هذا لا أملك خياراً لكن لنطق أنك حرّ بالذهاب
    Öyle ama, eğer bu beni babamın ne yaptığını bulmama yardım edecekse başka seçeneğim yok. Open Subtitles نعم , لكن اذا جعلني هذا قريباً لاعلم ما كان والدي يعمله لا أملك خياراً
    - Başka seçeneğim yok. Atlatmak için ne gerekiyorsa yaparsın. Open Subtitles لا أملك خياراً في الواقع، يجب فعل ماهو ضروري لتستمر، صحيح؟
    Görünüşe göre başka seçeneğim yok... Open Subtitles من المستحيل أن . . لا أملك خياراً آخر
    Başka seçeneğim yok herhâlde. Open Subtitles حسناً ، أظن أني لا أملك خياراً آخر
    Başkan Hanım, bugün olanların ışığında, yönetiminizin geleceği açısından, korkarım ki baş danışmanlık görevimden istifa etmekten başka seçeneğim yok. Open Subtitles سيدتي الرئيسة على ضوء ما حدث ومن أجل الحفاظ على إدراتك يؤسفني من أنني لا أملك خياراً سوى الإستقالة من منصب رئيس مستشارينك
    Başka seçeneğim yok. Kendine dikkat et. Open Subtitles ولكنّني لا أملك خياراً آخر، يوماً طيباً
    O yüzden başka seçeneğim yok. Ben onun felaketi olmalıyım. Open Subtitles لذا لا أملك خياراً عليّ أنْ ألغيه
    Moloch geldiğinde emirlerine uymaktan başka seçeneğim yok. Open Subtitles عندما يزورني... لا أملك خياراً سوى إطاعة أوامره.
    Üzgünüm. Başka bir seçeneğim yok. Open Subtitles آسف , لا أملك خياراً آخر
    - Başka... Başka seçeneğim yok. Open Subtitles لا أملك لا أملك خياراً
    Eğer bu rica başkan yardımcısına aitse, sanırım hiçbir şansım yok. Open Subtitles إذا طلب نائب الرئيس , أعتقد بأني لا أملك خياراً
    Başkan Hanım, olanlar ışığında ve hükümetinizin iyiliği için görevimden istifa etmekten başka şansım yok. Open Subtitles سيدتي الرئيسة على ضوء ما حدث ومن أجل الحفاظ على إدراتك يؤسفني من أنني لا أملك خياراً سوى الإستقالة من منصب رئيس مستشارينك
    Ama benim seçme şansım yok. Ona sırtımı dönmektense ölmeyi yeğlerim. Open Subtitles لكنني لا أملك خياراً آخر سأموتقبلأن أُديرظهريله!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more