- Evet, hayatımın yaklaşık yarısı ama pişmanlık yok. | Open Subtitles | أجل أكثر من نصف عمري تقريبا, و لكنني لا أندم على شيء |
Bu nereye olduğunu ise l herhangi bir pişmanlık, yok. | Open Subtitles | لا أندم على شيء إذا كنت تلمّح على هذا |
# Hiç pişmanlık yok # | Open Subtitles | أبدا لا أندم البتة # |
Burada kaldığım için hiç pişman değilim. Pekçok hayat kurtardım. | Open Subtitles | لا أندم على أنني بقيت، فقد أنقذنا الكثير من الأرواح |
Oh, pişmanlık duyduğum şeyler var, Will, fakat onunla geçirdiğim bir tek günden bile pişman değilim. | Open Subtitles | لقد ندمت يا ويل, لكنى لا أندم على أى يوم قد قضيته معها |
# Hiçbir şeyden pişmanlık yok # | Open Subtitles | -# ... أبدا لا أندم البتة # -توقف الآن يا (أوبري ) |
Peki, tamam. Götürmem gerekiyordu.pişman değilim. | Open Subtitles | حسناً، أجل، لقد بالغت لكنني لا أندم على هذا |
Babanın ölümü seni çıldırttığı için üzgünüm. Ama yaptığım şeyden pişman değilim. | Open Subtitles | أنا آسف أنّ خسارة والدكِ قادتكِ للجنون لكني لا أندم على ما فعلته له |
Ben hiçbirinden pişman değilim. Senin de olmaman gerek. | Open Subtitles | لا أندم على أيّ منهم ولا ينبغي لكَ أن تندم أيضًا. |
Zaman Konseyi'ne ihanet ettiğimden hiç pişman değilim. | Open Subtitles | أما لخيانة مجلس الزمن فإني لا أندم البتة |
Hiçbir şeyden pişman değilim. Gidip kahve alacağım. | Open Subtitles | أنا لا أندم على شئ, انا ذاهب لاحضار القهوه |