Bir binada oturup da, bütün komşularının hostes olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك تعيش في مبنى كل جيرانك فيه مضيفات |
Bu adamlara karşı kaybettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | بربك، لا أُصدق أنك هُزمت من هؤلاء الرجال |
Burada içerken Skylar'ı getirdiğine inanamıyorum. Biliyorum, Morgan. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك أحضرت سكايلر إلى هنا حيث نُجن و نثمل |
"The New Yorker" dergisinde ödül kazanan hikayemden çalıntı yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك قد سرقت قصتي الحاصلة على جائزة في مجلة ذا.نيو.يوركر |
Çok güzel. Bunu senin yazdığına inanamıyorum. Harika. | Open Subtitles | انها جميله جداً , لا أُصدق أنك كتبتها انها رائعة |
Televizyonda bu kadar güzel şey olmasına rağmen kitap okumana inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك تقرأين.. بينما هناك الكثير من البرامج الرائعه على التلفاز. |
O kıza kaybolmasını söylediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك منعت الفتاة مِن القدوم معنا |
Veronica'nın sevgilisine sövdüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك سببت حبيب فيرونيكا |
Barney! Evleneceğine inanamıyorum. Ne kadar da çabuk büyüdün. | Open Subtitles | بارني), لا أُصدق أنك ستتزوج) لقد كبرت بسرعة |
Onu aradığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك اتصلت بها |
Bunu yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك قد فعلتها. |
Barney! Evleneceğine inanamıyorum. Ne kadar da çabuk büyüdün. | Open Subtitles | بارني), لا أُصدق أنك ستتزوج) لقد كبرت بسرعة |
Beni desteklemediğine inanamıyorum, Bryce! | Open Subtitles | (لا أُصدق أنك لا تدعمني في ذلك يا (برايس |
Peggy'ye sorun olmadığını söylediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أُصدق أنك قلت " لـ (بيجي) " لا مشكلة |