"لا استطيع الإنتظار" - Translation from Arabic to Turkish

    • sabırsızlanıyorum
        
    • Bekleyemiyorum
        
    • bekleyemem
        
    Sidik takımyıldızı hakkında bilmediğim her şeyi duymak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى اسمع كل شيء عن كوكبة البول
    Bunu özgeçmişime yazmaya sabırsızlanıyorum. Open Subtitles انا لا استطيع الإنتظار حتى أضع ذلك فى سيرتى الذاتية
    Amy'nin poposundaki dövmelerin bunu duyması için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى أخبر الأوشام التي على مؤخرة إيمي عن هذا
    Hayır, Bekleyemiyorum! Open Subtitles لا, لا استطيع الإنتظار
    Bunu çözene kadar bekleyemem. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى ننهي هذا القضية.
    Beğendim ve diğerlerine göstermek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أحببتها لا استطيع الإنتظار لؤريها إلى رفاقي
    Karşıma nasıl çıkacağını görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار لأرى ما الذي سيقوم به
    Julius'a yaşadıklarımı anltabilmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى أخبر جوليوس بالقصة
    Çünkü bunları o soysuzlara karşı kullanmaya sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لأنني لا استطيع الإنتظار حتى نهجم على هؤلاء الملاعين
    Seni Facebook'ta stalklamak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى ألاحقكي على الفيسبوك
    Çekmecelerimi doldurmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتَى أحشَي صدري
    Seninle yatağa girmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى اضعك بالسرير
    Onunla tanışmanız için sabırsızlanıyorum. Harika bir sesi vardır. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى تُقابلهاN.لديها صوت رائع.
    Evet, ona geri dönmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles نعم ، لا استطيع الإنتظار للعودة إليها
    Ne giyeceğini görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار لاشاهد ما سوف ترتدين
    Seni daha yakından tanımak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار للتعرف عليكِ
    Gordo'nun suratındaki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار حتى أرى النظرة على وجه "غوردو"
    Charlotte York, seninle evlenmek için Bekleyemiyorum. Open Subtitles تشارلت يورك), لا استطيع الإنتظار) حتى اتزوجك
    Bekleyemiyorum çünkü Hookfang ve ben sanki bir olmuş gibiyiz. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار لأن (هوكفانج) و أنا, مثل فتى و تنين أصبحوا شخصواحد.
    Bekleyemiyorum. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار .
    O kadar bekleyemem. Open Subtitles لا استطيع الإنتظار طوال هذه الفترة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more