"لا بدّ أنّ هناك" - Translation from Arabic to Turkish

• olmalı

Artık burada sihir var. Onları takip etmenin bir yolu olmalı.
يوجد سحرٌ هنا الآن لا بدّ أنّ هناك طريقةً للّحاق بهما

Sıkıştık. Başka bir tetikleme kaynağı bulacağımız bir yer olmalı.
لا بدّ أنّ هناك مكاناً نجد فيه مصدراً آخر للإشعال.

Hala kanıyor! Onu tedavi etmenin bir yolu olmalı!
إنّه ينزف، لا بدّ أنّ هناك طريقة لمعالجته

Yapabileceğiniz başka şeyler daha olmalı.
لا بدّ أنّ هناك المزيد مما يمكنكم القيام به

Biliyorum. Ama yapabileceğim bir şey olmalı.
أعلم، لكنْ لا بدّ أنّ هناك شيئاً نستطيع فعله

Artık sihir var. Onları takip etmenin bir yolu olmalı.
يوجد سحرٌ الآن و لا بدّ أنّ هناك طريقةً للحاق بهما

Kalesine saldıralım. Sihrini çalalım. Ona karşı savaşmanın bir yolu olmalı.
اقتحام قلعتها وسرقة سحرها لا بدّ أنّ هناك طريقةً للمقاومة

-Bakalım elimizde neler var. Hadi.Dökül bakalım. İşimize yarayacak bir şeyler olmalı.
أجري جرداً، هيّا أفرغ جيوبك لا بدّ أنّ هناك ما يفيدنا

Hayır. Bu kadar çok hayatı riske atmayacağım. Savaşı engellemenin bir yolu olmalı.
لا، لن أخاطر بإزهاق هذا الكمّ مِن الأرواح لا بدّ أنّ هناك وسيلة لتجنّب الحرب

Diğer milisler yolda olmalı.
لا بدّ أنّ هناك ميليشيات أخرى في طريقهم إلى هنا

Emma'nın yapabileceği bir şeyler olmalı.
لا بدّ أنّ هناك ما يمكننا فعله أو يمكنها فعله

Algı yeteneğin yanılgıya düşmüş olmalı.
لا بدّ أنّ هناك خطباً ما بإدراكك.

Birileri burada olduğunu biliyor olmalı.
لا بدّ أنّ هناك من يعرف بوجودك هنا.

Onu tanıyan biri olmalı. Bir şeyler bilen...
لا بدّ أنّ هناك من يعرفه، ويعرف شيئاً.

Senin için özel bir yer olmalı.
لا بدّ أنّ هناك مكاناً مميّزاً في نظرك

Bundan kurtulmanın bir yolu olmalı.
لا بدّ أنّ هناك وسيلة للتخلّص مِنْ هذا

Evet, içlerinden biri ona bağlayacak bir yol olmalı özellikle o zamanlar onun baş müfettiş olduğunu düşünürsek.
لا بدّ أنّ هناك طريقة لربطه بواحدة منهنّ... خصوصا أنّه كان المحقّق الرئيسي في ذلك الوقت

Hafızalarımızı silmekten daha kolay bir yolu olmalı.
{\fnAdobe Arabic}لا بدّ أنّ هناك طرق أسهل من محو ذكرياتنا.