"لا بد أنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• olmalısınız
• sen olmalısın

Çünkü düşünüyordum da, böyle bir yüzle... siz bir melek olmalısınız, değil mi?
لأنني كنت أفكر بأن وجه مثل هذا.. لا بد أنكِ ملاك، أليس كذلك؟

Sona yaklaşmış olmalısınız.
لا بد أنكِ تتجهزين للطرف الأخر بهذا الوقت

Buradaki... adaletsizliği görüyor olmalısınız.
رفض للسماح لهم لكي يُؤمروا كرجال الدين لا بد أنكِ ترين ذلك مجحف

Kiralık kasanın boş olduğunu görünce şoke olmuş olmalısınız.
عندما نظرتِ بداخل صندوق الودائع الفارغ ذاك, لا بد أنكِ صُدمتِ.

Torontolu olup da hokey sevmeyen tek kişi sen olmalısın.
لا بد أنكِ الشخص الوحيد من "تورونتو" لا يشجّعُ الهوكي

Bayan Williams olmalısınız. Evet benim.
لا بد أنكِ السيدة وليامز - نعم أنا كذلك -

Başka birisiyle karıştırmış olmalısınız.
لا بد أنكِ خلطت بينها وبين شخص آخر

Oğlunuzla çok gurur duyuyor olmalısınız.
لا بد أنكِ فخورة جداً بابنك

Babamı tanımış olmalısınız.
لا بد أنكِ كنتي تعرفين أبي

Çaresiz hissediyor olmalısınız.
لا بد أنكِ تشعرين بالضعف

Şaka yapıyor olmalısınız.
لا بد أنكِ تمزحين

Bu kadar ceza almak için gerçekten büyük bir suç işlemiş olmalısınız.
لا بد أنكِ أرتكبتِ شيئاً كبيراً لبقائكِ طوال هذه المدة !

Acıkmış olmalısınız. Hiro, bize eşlik et.
حسنا إذاً ، لا بد أنكِ جائعة .

Siz Noa Walker olmalısınız.
لا بد أنكِ نورا

Siz Leslie olmalısınız.
لا بد أنكِ ليزلي

Madam LaLaurie, bu üzümlerin kabuğunu soymak için bütün akşamınızı harcamış olmalısınız.
مدام (لالوري)، لا بد أنكِ قضيتِ العصر بكامله تقشرين هذا العنب.

Kesinlikle acıkmış olmalısınız.
لا بد أنكِ جائعة تماماً

Çok yorgun olmalısınız.
لا بد أنكِ مرهقة تماماً

- Hayır, pek sayılmaz. Torontolu olup da hokey sevmeyen tek kişi sen olmalısın.
لا بد أنكِ الشخص الوحيد من "تورونتو" لا يشجّعُ الهوكي

Merhaba, Philomena sen olmalısın?
-أهلاً، لا بد أنكِ (فيلومينا).