Onu Boş ver de, şu Yaradılış Sandığı neyin nesi? | Open Subtitles | لا تبالي بهذا، ما هو تابوت التكوين بحق الجحيم ؟ |
Onu Boş ver de, şu Yaradılış Sandığı neyin nesi? | Open Subtitles | لا تبالي بهذا، ما هو تابوت التكوين بحق الجحيم ؟ |
Boşver, görebileceğin en küçük çantayı alayım da gidelim artık. | Open Subtitles | لا تبالي ، دعني أحضر أصغر حقيبة معروفة بالنسبة للرجال |
Boşver, resmi çek yeter. Büyük tuş. | Open Subtitles | لا تبالي ، فقط التقطي لي الصورة إنه الزر الكبير |
- Dürüstçesi, ben... - ... meditasyonum umurunda değil. | Open Subtitles | و بصراحة تامة أنت لا تبالي كثيرا بموضوع التأمل |
Boş ver, sen bana "Yüzümün halk içinde görülmesinden korkuyorum" dememiş miydin? İyi misin? | Open Subtitles | لا تبالي بذلك, الم تقل أنه ليس آمناً الخروج خارجاً, هل هذا يبدوا جيداً. |
Boş ver. Her zaman başarılı olamazsın, galiba. | Open Subtitles | لا تبالي تربحين أحياناً، وتخسرين أحياناً أخرى |
Boş ver. Çok kafama takıyorum sanırım. | Open Subtitles | لا تبالي أعتقد انني أبالغ فى قلقي لا أكثر |
Beni Boş ver. Bileklerim şişmeye devam etsin. | Open Subtitles | لا تبالي بي، أنا ألقي بوزني كله على كاحلي |
Artık genç ve kolay incinebilir değilim, ama genç kocam öyle idi ve ben neyse, Boş ver! | Open Subtitles | لم أعد صغيرة وضعيفة، كنتوزوجيالصغير... لا تبالي |
Üzgünüm, unutmuşum. - Boş ver, pasta ye. | Open Subtitles | آسفة نسيت أنك قد نسيت - لا تبالي ، تناولي الكعكة - |
Artık genç ve kolay incinebilir değilim, ama genç kocam öyle idi ve ben neyse, Boşver! | Open Subtitles | لم أعد صغيرة وضعيفة، كنتوزوجيالصغير... لا تبالي |
Önemli değil. Boşver. Emily'nin dönmesi ne güzel, değil mi? | Open Subtitles | ليس هذا بالأمر الهام، لا تبالي |
Protokolü Boşver şimdi! | Open Subtitles | لا تبالي بالرسميات |
Boşver. Boşver. Koş! | Open Subtitles | لا تبالي لا تبالي , فقط اركض |
Boşver. | Open Subtitles | لا تبالي. كل شيئ بخير |
Hiç umurunda değil, değil mi, seni korkunç yaratık? | Open Subtitles | لا، أنت لا تبالي أليس كذلك أيها الوحش الرهيب؟ |
Annen üzülmüş mü umurunda değil eve kaçta geleceğin de. | Open Subtitles | لا تبالي ان كانت امك منزعجة او في اي وقت عليك العودة للبيت تهذه هي الحقيقة؟ |
Onu umursama, bitirmeden asla eleştirmez. | Open Subtitles | لا تبالي بها، فهي لن تبدي رأيها حتَى تنتهي |
Denetim mevzuatı. Umursamamanı anlıyorum. Sorun değil. | Open Subtitles | ،تشريع الرقابة والاشراف افهم انك لا تبالي به، لا بأس |
Bunu kafana takma ortak. İnsanlar bugünlerde duyarsızlaştı. | Open Subtitles | لا تبالي لهم يا شريكي فالناس لا إحساس لهم في هذه الأيام |
Üç yıl önce, bir yarış atının, sahibinin kim olduğunu umursamadığını söylerdim. | Open Subtitles | قبل 3 سنوات قلت بأن خيول السباق لا تبالي في من يكون المالك |