Bakandan bıktım artık, oğlum, bu iş, bu siktiğimin bacağı iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | ومن ابنى,ومن هذه الوظيفه ومن ساقى اللعينه التى لا تتحسن |
O hasta ve hiç de iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | إنها مريضة، وهي لا تتحسن أبداً |
Annenin sağlığı iyiye gitmiyor ve parası da bitmiş. | Open Subtitles | صحة والدتك لا تتحسن ولقد نفد مالها |
- Anne! Daha iyiye gitmiyor. Hatta kötüye bile gidiyor olabilir. | Open Subtitles | -إنها لا تتحسن في الواقع ربما حالتها تزداد سوءاً |
Durumu iyiye gitmiyor ama kötüye de gitmiyor. | Open Subtitles | إنها لا تتحسن لكن حالتها لا تزداد سوءاً |
Annenin sağlığı iyiye gitmiyor ve parası da bitmiş. | Open Subtitles | صحة والدتك لا تتحسن ولقد نفد مالها |
İşler iyiye gitmiyor ama liderler hâlâ otobüslerine binmemizi bekliyorlar. | Open Subtitles | عندما لا تتحسن الأمور ومع ذلك لا يزال هؤلاء القادة يتوقعون منا أن نصعد على متن حافلتهم... |
Hayatım hiç iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | حياتي لا تتحسن بالضبط |
Hiç iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | الليلة لا تتحسن |
Kesinlikle iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | إنها لا تتحسن بالتأكيد |
Durumu kesinlikle daha iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | إنها لا تتحسن بالتأكيد |
Ben bakireyim. Oksijen doygunluğu iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | أنا عذراء مؤشراته لا تتحسن |
- Ama işler hiç iyiye gitmiyor, değil mi? - Evet, gitmiyor. | Open Subtitles | - لكنها لا تتحسن الست تري ؟ |
Annemin durumu, pek iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | ... أمي أنها لا تتحسن |
- Durumu iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | - أنها لا تتحسن |
Hiç iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | إنّها لا تتحسن |
- Durumu iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | إنها لا تتحسن |
- Durumu iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | -إنها لا تتحسن |