"لا تتركه" - Translation from Arabic to Turkish

• izin verme
• izin vermeyin
• Sakın bırakma
• bırakmayın

Kendini olduğundan daha güçlüymüşsün gibi hissettirmesine izin verme.
لا تتركه يجعلك تعتقد انك أقسى مما أنت عليه

Dostum, sakın baban hakkında bu şekilde konuşmasına izin verme.
,يا رجل، لا تتركه يتحدّث عن أبّيك بهذه الطريقة.

Ben söyleyesiye kadar, koşmalarına izin vermeyin.
ابقى تلك الكلاب على المقود لا تتركه يذهب مالم اخبره بنعم

Evet. Benim yeni hayvanım. Gitmesine izin vermeyin.
. نعم ، إنه حيوانـي الجديد لا تتركه يذهب

Sakın bırakma Booth! Kanıt o!
لا تتركه يا (بوث)، فهو دليل.

Kız arkadaşını onunla yalnız bırakma, evcil hayvanını ondan uzak tut ve asla sana dokunmasına izin verme.
لا تتركه وحده أبدا مع امرأتك، و لا تسمح له بلمسك

Bunu sana yapmasına izin verme, ona bu zaferi verme.
لا تتركه يفعل ذلك فيك لا تعطيه ذلك النصر

Aynı zamanda, gözünün önünden ayrılmasına izin verme.
أثناء ذلك، لا تتركه يبعد عن بصرك

Şimdi seni kandırmasına izin verme.
أليس هذا لطيفا؟ لا تتركه يخدعك ياصديقي

Alternatörü çalıştır. Ben gelene kadar da gitmelerine izin verme."
لا تتركه يرحل حتى انزل الى هنا

Reisimiz, Koşan Burun, gitmesine izin verme.
يا زعيم، لا تتركه يهرب منك أبدا

Gitmesine izin verme. Gece yarısı kaybolacak.
لا تتركه يذهب سيضل طريقه في منتصف الليل

Bisiklete binmesine izin vermeyin. Şüpheli bir mesaj aldı.
لا تتركه يركب الدراجة إنه يحمل رسالة مريبة

Gitmesine izin vermeyin, size söylüyorum-- buna pişman olacaksınız.
لا تتركه يذهب, أخبرك أنك ستندم علي تركه يذهب

Birini seviyosanız, elinizden kaçmasına izin vermeyin.
اذا احببت شخص ما لا تتركه ينزلق منك بعيدا

Kalkamıyor. Kalkmasına izin vermeyin.
هو لا يستطيع الإستيقاظ لا تتركه يستيقظ

- Bunu kanunlara bırak. Sakın kaçmasına izin vermeyin.
لا تتركه يفلت إربطه جيدا

Sakın bırakma!
لا تتركه

Sakın bırakma...
.... لا تتركه

Eminim para o araçta. Onu bırakmayın.
أنا متأكد أن المال بها لا تتركه