"لا تريدين أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • istemezsin
        
    • istemiyorsan
        
    • istemediğinden
        
    • istemediğine
        
    • istemediğin
        
    • istemezsiniz
        
    • istemiyor musun
        
    • etmek istemiyorsun
        
    • olmak istemediğini
        
    • kaybetmek istemiyorsun
        
    Ama olacak. Bu işte yanlış tarafta yer almak istemezsin. Open Subtitles بلى، لا تريدين أن تكوني بالجانب الخطأ من هذا الأمر
    İnsanların hâlâ o korkunç adam için üzgün olduğunu düşünmelerini istemezsin, değil mi? Open Subtitles إنك لا تريدين أن يعتقد الناس أنك لا زلت منزعجة على هذا الرجل المريع
    Haber vermek için bizi aradıklarında telefonun meşgul olmasını istemezsin. Open Subtitles لا تريدين أن يكون الهاتف مشغول عندما يتصلون ليعلمونا
    Onlara bir şey olmasını istemiyorsan... hemen benimle şu arabaya binip bana yardım etmek zorundasın. Open Subtitles أن كنت لا تريدين أن يصابوا بأذى يجب أن تدخلي السيارة الآن وتساعديني
    İşe bırakmamı istemediğinden emin misin? Open Subtitles أنتِ متأكّدة لا تريدين أن اوصلك للعمل؟ لا.
    Seninle gelmemi istemediğine emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكد من أنك لا تريدين أن آتي معك ؟
    Tatlım, sen cuma akşamları zaten çıkmak istemezsin ki. Open Subtitles عزيزتي، أنتِ لا تريدين أن تخرجي في ليلة الجمعة
    Voorhees çocuğu gibi boğulmak istemezsin, değil mi? Open Subtitles لا تريدين أن تغرقي مثل الولد فورهيز , أليس كذلك ؟
    Burada oturup ağladığını, baban bilsin istemezsin, değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدين أن يعرف والدك أنك كنت جالسة هنا تبكين، أليس كذلك؟
    Eminim bunları ailemin ve arkadaşlarının önünde takmamı istemezsin. Open Subtitles طبعاً لا تريدين أن ارتديها أمام أهلي وأصدقائهم
    Bu şartlarla onu görmek istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريدين أن ترينه وهو في هذه الحالة
    Bunun vicdan azabını çekmek istemezsin, değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدين أن تحملي هذا على ضميرك أليس كذلك؟
    Kişisel tecrübelerime dayanarak söylüyorum bir erkeğin Tanrı'yla olan ilişkisinde Yoko durumunda olmak istemezsin. Open Subtitles و دعيني أخبركِ من تجربة شخصية, لا تريدين أن تكوني يوكو في علاقة رجل مع الرب. يوكو:
    Yersiz korkularını çocuğuna aşılayan bir anne olmak istemezsin. Open Subtitles لا تريدين أن تكوني تلك الأم التي تمرر مشاعرها اللاعقلانية إلى أبنائها.
    Eğer, taksi şöförü gibi yada O kız gibi... olmak istemiyorsan... telefona cevap verme... ve telefona bakma. Open Subtitles لكن إذا كنت لا تريدين أن تصبحي مثل سائق سيارة الأجرة أو تلك البنت لا تردّي على الهاتف
    Bunu yazmamı istemediğinden emin misin? Open Subtitles هل أنت أكبدة أنكِ لا تريدين أن أكتب هذا؟
    -Sürmek istemediğine emin misin? Open Subtitles هل أنتي متأكدة إنكِ لا تريدين أن تقودي ؟
    Evde görmemi istemediğin bir şey mi var? Open Subtitles هل هناك شيء في المنزل لا تريدين أن أراه؟
    O asi kadın olmak istemezsiniz, ta ki o kadın olduğunuzu fark edinceye dek ve başka biri olmayı düşünemezsiniz. TED لا تريدين أن تكوني تلك المتمردة، حتى تدركي أنكِ تلك المرأة، ولا يمكنك تخيل أن تكوني أي شخص آخر.
    Senin için yaptığım onca şeyden sonra arkadaşının komşusu olmak istemiyor musun? Open Subtitles لا تريدين أن تعيشي بجوار صديقك, بعد كل ما فعلت من أجلك؟
    - Kabalık etmek istemiyorsun ama evimde bu şekilde konuşuyorsun, ha? Open Subtitles لا تريدين أن تكوني فظة و تتحدثين هكذا في منزلي؟
    - Burada olmak istemediğini biliyorum bu yüzden seni yalnızca bir oyuncağa bindireceğim. Open Subtitles الآن، أعلم أنكِ لا تريدين أن تكوني هنا لذلك سآخذكِ في جولة واحدة
    Beni kaybetmek istemiyorsun, Ben Priya'yı kaybetsem bile. Open Subtitles كنت دائماً أطيعك وأنتِ لا تريدين أن تجيبي طلبي الأول ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more