Bunun sorumlusu olmak istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | لا تريد أن تكون مسؤولاً عن هذا, أليس كذلك؟ |
İkincisi düştüğünde yakınında olmak istemezsin. | Open Subtitles | ثق بي، أنت لا تريد أن تكون قريباً من هنا عندما تضرب الموجة الثانية |
Bu aşikar ki evde olmak istemiyorsun, Ray. | Open Subtitles | إنه من المؤكد من أنك لا تريد أن تكون في المنزل راي |
Bir, ben evliliğe inanmıyorum iki, benimle olmak istemiyorsun. | Open Subtitles | أولاً, أنالا أؤمنبالزواج، ثانية ، أنت لا تريد أن تكون معي. |
Bunun bir parçası olmak istemediğini söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني أنك لا تريد أن تكون جزءاً من ذلك |
Pekala, o benim kız arkadaşımdı ve artık benimle beraber olmak istemiyor. | Open Subtitles | لقد كانت صديقتي أعتقد أنها لا تريد أن تكون برفقتي بعد الآن |
Benimle de olmak istemezsin. Seni temin ederim. | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تكون في الجانب السيء لي أيضاً أنا يمكنني التاكيد على ذلك لك |
Güven bana, benim kötü tarafımda olmak istemezsin. | Open Subtitles | صدقني, أنت لا تريد أن تكون على جانبي السيء |
-Hayır, bu kızların işi. Bunun, bir parçası olmak istemezsin. | Open Subtitles | هذه أشياء خاصة بالفتيات، لا تريد أن تكون جزء من هذا |
ve o gün burada olmak istemezsin. | Open Subtitles | .وانت لا تريد أن تكون هنا عندما نفعل ذلك |
Benim gibi olmak istemezsin evlat. Hadi, kaybol buradan. | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تكون مثلي ، أيها الولد اذهب ، ابتعد من هنا |
Artık D'Or'da uyumuyorsun ve şimdi de veliahdım olmak istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تعد تنام فى قلعة الدور والآن لا تريد أن تكون قائدى الثانى |
Artık D'Or'da uyumuyorsun ve şimdi de veliahdım olmak istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تعد تنام فى قلعة الدور والآن لا تريد أن تكون قائدى الثانى |
Evet, tüyler ürperten bir adam olmak istemiyorsun. | Open Subtitles | نعم , أنت لا تريد أن تكون شاب ذو ذكريات مخيفة |
Bana ve Doug'a daha fazla yük olmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها لا تريد أن تكون عبئاً علينا أكثر من ذلك |
Bundan sorumlu olmak istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنك لا تريد أن تكون مسؤولاً عن هذا |
Bence kadın gibi giyinmiş olmanın sebebi, içten içe, erkek olmak istemiyor olman. | Open Subtitles | أعتقد أنك ترتدي زي امرأة لأنك لا تريد أن تكون رجلاً بشكل سري |
Elinize fırsat geçtiğinde, doğum hastanesine gidiyor ya da saçma sapan bir kilisede oturuyor olmak istemezsiniz. | Open Subtitles | عندما تأتي الفرصة، أنت لا تريد أن تكون في طريقك إلى مستشفى التوليد، أو جالساً داخل كنيسة زائفة. |
Hayatımda olmak istemiyorsan 2 seçeneğin var. Ya taşınırsın ya da zili çalarsın! | Open Subtitles | إذا لا تريد أن تكون في حياتي لديكَ خيارين, إنتقل, أو إقرع الجرس. |
Sen büyük klitorisi olan bir kadınla olmak istemez misin? | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تكون مع فتاه ذات شهوه مفرطه |
Daha önce Craig Zimmer'ın yerinde olmak istemezdim demiştin. | Open Subtitles | قلت في وقت سابق ان كنت لا تريد أن تكون في الأحذية كريغ زيمر و. لم يكن. |
Hala o kişi olmak istemediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت ما زلت متأكد بأنك لا تريد أن تكون ذلك الشاب |
Ben de seninle konuşmuyorum çünkü burada olmayı istemiyorsun kahrolası. | Open Subtitles | لن أتحدث معك مجددا... لأنك لا تريد أن تكون معي... |
Sen sadece Muhteşemin arabasında üniversiteli arkadaşlarıyla kalmak istemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تكون في سيارة لوحدك مع رفاق فرات الرائعـون |
Özel sekreterim olmak istemediğinizi söylediniz. | Open Subtitles | أنت تقول أنّك لا تريد أن تكون مساعدي الشخصي |