Bence, Çekoslovakya bir tane bile vatan evladımız için değmez. | Open Subtitles | بالنسبه لي تشيكوسلوفاكيا كلها لا تساوي حياة رجل من شبابنا |
Başkan da olsan adamlarının desteği olmadan bir hiçsin. | Open Subtitles | ,حتى ان كنت رئيس العائلة انت لا تساوي شيئاً بدون دعم رجالك |
İngilizlere teslim olmayıp ölenlerin... fedakarlıklarının bir boks maçı kadar değeri yok demektir. | Open Subtitles | من ماتوا ومن لن يستسلموا للبريطانيين لا تساوي تضحياتهم هذه مباراة ملاكمة لعينة |
O bize 300 bin dolar verdi. Belçika bundan değerli değil Bilmiyorum, 100, 150. | Open Subtitles | رغم أن السفارة لا تساوي أكثر من 100 إلى 150 ألفاً |
Amerika'daki iş hayatında bir anlamı yok tabii. Ben de... | Open Subtitles | ولكنها لا تساوي شيئاً في سوف العملالأمريكي،لذا .. |
Çünkü hayatın çok az anlamı olduğu acımasız bir zamanda doğmuş bir oyun olduğu için. | Open Subtitles | لأنها لعبة ولدت في عصر وحشي كانت الحياة فيها لا تساوي شيئًا |
Konu o değil. Sahte tereyağı, elmaya eşit değildir. | Open Subtitles | ذلك ليس المقصد, زبدة مزيّفة لا تساوي تفاحة. |
beş para etmez bir karıya 12 dolar ödüyorsun. | Open Subtitles | لقد دفعت 12 دولار في عاهرة لا تساوي شروى نقير |
Eğitim almayan mütevazi bir adamım, ve benim hayatım buna değmez. | Open Subtitles | فأنا رجلُ بسيط وغير مُتعلم وحياتى لا تساوي الكثير |
Ama aynada kendi yüzünüze bakamıyorsanız, buna değmez. | Open Subtitles | و لكنها لا تساوي الكثير إذا لم تستطيع رؤية نفسك في المرآة |
Ama sonrasında kendinle yüzleşemezsen yaptıklarına değmez. | Open Subtitles | و لكنها لا تساوي الكثير إذا لم تستطيع رؤية نفسك في المرآة |
Bu şeyleri nasıl yorumlarsan yorumla, şu anda onsuz bir hiçsin. | Open Subtitles | لذا، بغض النظر عن وجهة نظرك في الأمور، أنت لا تساوي شيئاً بدونه الآن |
Para olmadan da sen bir hiçsin. | Open Subtitles | وبدون تلك الأموال، إنّك لا تساوي أيّ شيء. |
Gel buraya Chou! Sen bir hiçsin! | Open Subtitles | تعال إلى هنا الآن يا تشاو انت لا تساوي شيئا! |
Altındaki tablo kadar değeri yok, bunu o da biliyor. | Open Subtitles | قيمتها لا تساوي القماش الذي رسمت عليه وهو يعلم ذلك. |
Ping pong topunun bir değeri yok. | Open Subtitles | كرة تنس الطاولة لا تساوي شيئاً. |
Kahretsin, onun hayatı çin parasına göre bir dolardan daha değerli değil. | Open Subtitles | اللعنة,حياته لا تساوي دولار من العملة الصينية. |
Hayır, bu delice. Benim hayatım birkaç milyon hayattan daha değerli değil. | Open Subtitles | كلّا، هذا جنون، حياتي لا تساوي إزهاق ملايين الأرواح. |
Seni Dotar Sojat yaptım, ama yine de onun hayatının senin için bir anlamı yok. | Open Subtitles | ومع ذلك, الحياة معنا لا تساوي شيئاً لك انت تعرف |
Can yoldaşlığı olmayınca hayatın bir anlamı yok. | Open Subtitles | بدون رفيق الحياه لا تساوي العيش |
Çünkü hayatın çok az anlamı olduğu acımasız bir zamanda doğmuş bir oyun olduğu için. | Open Subtitles | لأنها لعبة ولدت في عصر وحشي كانت الحياة فيها لا تساوي شيئًا |
7, 8'e eşit değildir yorumuna bayıldığımı da. | Open Subtitles | "وانني احب تعليقه : "سبعه لا تساوي ثمانيه |
Sefil ruhun beş para etmez senin. - beş para etmez. | Open Subtitles | ـ نفسك العفنة هذه لا تساوي شيئاً ـ ولاحتى شيئين |