"لا تسمحي" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin verme
        
    • almayın
        
    • izin vermeyin
        
    • izin vermiyorsun
        
    Meraklanma. Ayrıca onların seni gaza getirmesine izin verme. Kendini yaralayabilirsin. Open Subtitles لا تقلقي , لا تسمحي لهم بأن يضايقوكِ لكي تؤذي نفسك
    Hayatım, hiç kimsenin vücudundan utanç duymanı söylemesine izin verme! Open Subtitles عزيزتي ، لا تسمحي لأحد مطلقاً أن يقول لك اخجلي من صورتك
    Fakat, lütfen, Kutsal Meryem, böyle olmasına izin verme. Open Subtitles لكن أرجوك ، أيتها الأم المقدسة ، لا تسمحي لها أن تكون كذلك
    Fakat her şeyden önemlisi, çok şişmanlamamaktan da önemlisi, hiçbir adamın babafingosunu şeftaline sokmasına asla izin verme. Open Subtitles لكن الأهم من أن تصبحي بدينة هو أن لا تسمحي لرجل أن يدخل عضوه في عضوك
    Kimseyi içeri almayın. Dışarı çıkmayın ve polisi arayın. Open Subtitles لا تسمحي لأي أحد بالدخول إبقي في الداخل، إستدعي الشرطة
    Sakın içeri sokma. Girmesine izin verme. Open Subtitles لا تسمحي له بالدخول، لا تسمحي له بالدخول
    İçine girmesine izin verme, tamam mı? Zor olduğunu biliyorum. Fakat onu uzak tutmalısın. Open Subtitles لا تسمحي لها بالدخول ، أعرف أن هذا صعب ولكن يجب ألا تسمحي لها بالدخول
    Bu işin sende saplantı haline gelmesine izin verme. Open Subtitles لا تسمحي لتلك الوظيفة بأن تستحوذ عليك كثيراً
    Bu bina sana ait. Helikopterin kalkmasına izin verme. Open Subtitles أنت تملكين المبنى لا تسمحي للمروحية بالإقلاع
    Herkes bazı zamanlar kontrolünü kaybeder ama bunun moralini bozmasına izin verme. Open Subtitles الجميع يفقد سيطرته أحياناَ لكن لا تسمحي لهذا الأمر أن يحبطك
    Dönüşlere başını erken sokmasına izin verme sakın. Open Subtitles الآن لا تسمحي له بخفض رأسه عند المنعطفات المبكرة
    Bütün gece odasında tıkılıp kalmasına izin verme. Open Subtitles هل هي بخير؟ حسناً, لا تسمحي لها أن تطيل السهر في غرفتها طوال الليل
    Bebeğim ondan hoşlandığını biliyorum ama kimsenin olduğun kişiyi değiştirmesine izin verme. Open Subtitles صغيرتي، أعلم أنّه يروقكِ، لكن لا تسمحي لأحدٍ بتغيير كينونتكِ، إتّفقنا؟
    Lütfen bunun olmasına izin verme. Open Subtitles لو خسر الترشيح سوف يموت أرجوكِ لا تسمحي لهذا بالحدوث
    Bu parmaklıkların seni kandırmasına izin verme, canım. Open Subtitles و لا تسمحي لهذه القضبان أن تخدعكِ يا عزيزتي.
    Çocukların aptal olsun istiyorsan hiçbir şey okumalarına izin verme. Open Subtitles إن أردتِ أن يصبح طفلك غبياً لا تسمحي له بقراءة أي شيء.
    Hayır, metodolojiye çok zaman harcamasına izin verme Jane. Open Subtitles لا , لا تسمحي لا بأهدار الوقت على المنهجية , جاين
    Şoförün yine seni kandırmasına izin verme, tamam mı? Open Subtitles لا تسمحي للسائق بخداعك مرة اخرى ، حسنا ؟
    Polis gelene kadar kimseyi içeri almayın, tamam mı? Open Subtitles لا تسمحي لأي أحد بالدخول حتى وصول الشرطة، حسناً؟
    Tatlı kızım benim, sakın korktuğunuzu görmelerine izin vermeyin. Open Subtitles و لا تسمحي لهم برؤيه خوفك
    İnsanların senin için hoş bir şey yapmalarına niçin izin vermiyorsun? Open Subtitles أعني، لمَ لا تسمحي للناس فقط أن يقوموا بشيء لطيف لأجلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more