"لا تعرفينني" - Translation from Arabic to Turkish

• beni tanımıyorsun
• tanımıyorsun bile
• tanımadığını
• iyi tanımıyorsun
• tanımıyorsunuz bile

Yo, asıl sen beni tanımıyorsun, bu tür durumlarda beni hiç görmedin çünkü.
لا أنت لا تعرفينني عندما تصل الأمور لهذا الوضع

Hiçbir şey bilmiyorsun. beni tanımıyorsun bile.
أنت لا تعرفين شيئا ، أنت حتى لا تعرفينني

Peki, gerçek şu ki seni tanımıyorum. Sen de beni tanımıyorsun.
الحقيقة أنني لا أعرفك , وأنت لا تعرفينني

Onlara beni tanımadığını söylemen gerek. - June?
عليكِ إخبارهم أنكِ لا تعرفينني يا جون

Bana bu şekilde işkence edecek kadar iyi tanımıyorsun beni.
أنت لا تعرفينني كفاية لتعذبيني بهذه الطريقة

Beni tanımıyorsunuz bile.
أنتِ لا تعرفينني حتى عادةً، يستلزم الأمر ساعات

beni tanımıyorsun, neden kendi işine bakmıyorsun?
أنتِ لا تعرفينني, فلمَ لا تهتمي بشؤونك و حسب

Sen... beni tanımıyorsun ama arkadaşımız Yukarı doğu yakasında ortak bir düşmanımız olduğunu düşünüyor, yani,
أنتِ لا تعرفينني ، لكن صديقة لنا تعتقد أن لنا نفس الأعداء في الجانب الشرقي

beni tanımıyorsun ama sosyal bilimler dersini beraber alıyoruz.
أنت لا تعرفينني لكنني معك في صف الدراسات الاجتماعية

Sözümün eri olduğumu düşünmüyorsan beni tanımıyorsun demektir.
وإذا كنتِ لا تعتقدين أنني سأنفذ كلامي فأنتِ لا تعرفينني تماما.

beni tanımıyorsun bile! Değişemeyeceğimi sana düşündüren ne?
أنت حتى لا تعرفينني ما الذي يجعلك تعتقدين بأنه لا يمكنني أن أتغير ؟

beni tanımıyorsun ama seninle ilgili bilmediğim tek bir şey yok benim.
أنت لا تعرفينني لكن ليس هناك شيء لا أعرفه عنك

Beni tanıyormuş gibi konuşma. beni tanımıyorsun.
لا تتحدثي و كأنك تعرفينني انت لا تعرفينني

Sormamam gerekiyordu. beni tanımıyorsun bile.
كان عليّ عدم سؤالكِ لأنكِ لا تعرفينني حتى

Konuşmanın senin sonunu değiştirmeyeceğini düşünüyorsun, ama sen beni tanımıyorsun.
تحسبين الكلام لن يغير مصيرك في هذا المطاف. لكنك لا تعرفينني.

Evet, çocukluğumu biliyorsun ama yetişkin beni tanımıyorsun.
نعم، أنتِ تعرفينني عندما كنتُ طفلاً، لكنكِ لا تعرفينني كشخص بالغ.

Seni suçlamıyorum çünkü beni tanımıyorsun.
أنا لا ألومكِ لأنكِ لا تعرفينني

Seni tanımadığımı biliyorum. Ve senin de beni tanımadığını biliyorum.
أعلم أنّي لا أعرفك وأنّك لا تعرفينني.

Beni pek iyi tanımıyorsun ama tuvalet penceresine tırmanıp...
أنت لا تعرفينني بشكل جيد لكن في كل مرة تهربين بها من نافذة المحاض

- Beni o kadar tanımıyorsunuz bile.
أنتِ لا تعرفينني بصورة جيدة حتى