Ben aktörlük öğrenmek için buradayım, bilet kontrolü için değil. Bu bana göre değil. | Open Subtitles | انا هنا لاتعلم التمثيل وليس لافحص التذاكر انها لا تناسبني |
Ama çorap dikmek, ev işi yapmak bana göre değil. | Open Subtitles | لكن لا تناسبني حياة الجوارب وأداء الأعمال البيتية |
- Anne, daha kaç defa söyleyeceğim evlilik bana göre değil. | Open Subtitles | أمي ! كم مرة أخبرتك بأنّ الحياة العائلية لا تناسبني ؟ |
Rehabilitasyon bana göre değil. En sevdiğin dondurma hangisi? | Open Subtitles | اعادة التأهيل لا تناسبني. ماهو نوع ايس كريمك المفضل |
Ah, hayır. Burası bana göre değil. | Open Subtitles | أوه ، كلا ، كلا ،إنها لا تناسبني |
Büyük partiler pek bana göre değil. | Open Subtitles | الحفلات الكبيرة لا تناسبني حقاً. |
Buradaki hayat bana göre değil. | Open Subtitles | الحياة التي أعيشها هنا لا تناسبني |
Üniversitede denedim. Ama bana göre değil. | Open Subtitles | حاولت تجربتها بالكلية لكنها لا تناسبني |
Ben bu işten vazgeçiyorum. Artık yokum. Gangster hayatı bana göre değil. | Open Subtitles | (غوس)؛ سأذهب؛ لا أريد الموت؛ لا تناسبني حياة العصابة هذه |
Sadece bana göre değil. | Open Subtitles | لكنها لا تناسبني |
Hukuk bana göre değil. | Open Subtitles | كلية القانون لا تناسبني. |
Nick' le çıkmıştım bir yıl kadar önce. Korkarım bunlar bana göre değil. - Naomi, bir iyiliğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد كنت مع (نيك) إلى ماقبل عام مضى. أخشى أن هذه لا تناسبني. |
Bu iş bana göre değil Astrid. | Open Subtitles | هذه المهنة لا تناسبني يا "أستريد" |
bana göre değil. | Open Subtitles | لكنها لا تناسبني |
Teselli ödülü bana göre değil. | Open Subtitles | لا تناسبني جائزة ترضية |
Kavga kıyamet bana göre değil. | Open Subtitles | الفوضى لا تناسبني |
Veganlık bana göre değil. | Open Subtitles | حياة النباتيين لا تناسبني |
Yanlış anlama Eva, ama hiç bana göre değil. | Open Subtitles | (من دون إساءة يا (إيفا، ولكنها لا تناسبني. |
Şu meşhur doğa yürüyüşleri bana göre değil. | Open Subtitles | النزهات في الغابة لا تناسبني |
O kız bana göre değil! | Open Subtitles | ! تلك الفتاة لا تناسبني |