"لا تنفع" - Translation from Arabic to Turkish

    • işe yaramaz
        
    • işe yaramıyor
        
    • İşe
        
    • işe yaramadı
        
    - Ama fundalık... - Bu tutum işe yaramaz. Open Subtitles لكن الشجيرات تبدو هذه التصرفات لا تنفع معي
    Sadece bizi buraya kadar takip etmediğini umalım çünkü güçlerimiz ona karşı işe yaramaz. Open Subtitles نتمنى ألا تكون قد اتبعتنا إلى هنا لأن قدراتنا لا تنفع معها
    Kahrolası işe yaramaz trenlerinizle! Open Subtitles و قطاراتكم اللعينة التي لا تنفع لشيئ مقرفة
    Ve işe yaramadı, Ve sendede işe yaramıyor. Open Subtitles إنها لم تكن فعالة هنا وهي لا تنفع معك، أيضا
    Hem tıpkı sizin babanızı gördüğünüz gibi sizi görmesin diye saklamanız işe yaramıyor. Open Subtitles ومحاولة الإختباء كي لا يراك كما رأيت والدك لا تنفع
    hastalarımıza... saygınlık ve özgürlük vermeye çalışıyoruz, ama bu her zaman işe yaramıyor. Open Subtitles نحن نحاول أن نعطي مرضانا الكرامة والحرية ولكنها دائماً لا تنفع
    Öte yandan bazılarının daha iyi hissetmesini sağlayan şeyler bizde işe yaramayabilir. TED وأيضاً، فإن بعض الأمور التي تحسّن من مزاج الأشخاص الآخرين قد لا تنفع بالنسبة لنا.
    Biliyorum. Ne yazık ki benim gücüm ancak işe yaramaz tüketici ürünlerine yetiyor. Open Subtitles لسوء الحظ فقواي لا تنفع إلا في المتنجات الاستهلاكية
    Mantıklı görüşler genelde dindar insanlar üstünde işe yaramaz. Open Subtitles الحجج المنطقية لا تنفع عادةً مع المتدينين
    Bende işe yaramaz! Beni aptal durumuna düşürmenden nefret ediyorum. Open Subtitles لا تنفع معي هذا اكره عندما تجعليني المشكلة
    Başka insanları kontrol etmeye çalışmak hiçbir zaman işe yaramaz. Open Subtitles محاولة السيطرة على الآخرين لا تنفع أبداً.
    Sıradan aletler büyülü tahta üzerinde işe yaramaz. Open Subtitles الأدوات العاديّة لا تنفع مع الخشب المسحور
    Cumhuriyet kredisi burada bir işe yaramaz. Open Subtitles الإعتمادات الجمهورية لا تنفع هنا.
    Biraz daha fazla dua etmeye ihtiyacım var. Görünüşe göre o kadarı işe yaramıyor. Open Subtitles احتاج للصلاة أكثر على ما يبدو, فهي لا تنفع
    Epidural işe yaramıyor. Open Subtitles حسنا.. إن ما فوق الجافية لا تنفع يا دكتور شارب
    Açık alanlar planı bu yüzden işe yaramıyor. Open Subtitles هذا السبب لهذا لا تنفع الشقق المفتوحة الغرف
    İşi buydu, seni koruyordu. Korumak bir işe yaramıyor. Open Subtitles الحماية لا تنفع لقد جعل الامور أسوأ
    Şifresini tahmin edemiyorum. "Kuğu" da işe yaramıyor. Open Subtitles لا يمكنني اكتشاف رمز الدخول "سوان" لا تنفع
    Belli ki iyi polis-kötü polis pek işe yaramıyor. Open Subtitles كما يبدو أن طريقة، "شرطي جيد و شرطي سيء" لا تنفع هنا
    Aspirin işe yaramadı ve içmeye başladım. Open Subtitles . . المسكنات لا تنفع معه أحتسي الكحوليات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more