Yetişkin bir insan için yarım saatlik öğle tatilinden daha kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من استراحة غداء نصف ساعة لرجل راشد |
Bir korku filmi delisinden daha kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من مهووسة بأفلام الرعب |
Michael her zaman "bir hainden daha kötüsü yoktur" derdi. | Open Subtitles | إعتاد (مايكل) أن يقول دومًا: "لا شيء أسوأ من خائن." |
Polisin nesnelliğini yitirmesinden daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | هناك لا شيء أسوأ من شرطي هذه قلة في الموضوعيةِ |
Yalnız yemekten daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من أن يأكل المرء بمفرده |
Birisinin gitmesine izin vermemekten daha kötüsü yok. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من أنك لا تستطيع ترك شخص |
Seçimlerimizin bizim yerine yapılması kadar kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من الشعور بأن خياراتنا ليست بأيدينا |
Pişmanlıktan daha kötüsü yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من الندم |
Yalnız yemekten daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من أن يأكل المرء بمفرده |
Sen bir, yüz karasısın, Ben. Kötü bir polisten, daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | انت عار ، (بن) لا شيء أسوأ من الشرطي السيء |
İhanetten daha kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من الخيانة |
Başkasının evinde hasta olmaktan daha kötüsü yok. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من المرضى في منزل شخص آخر... |
Seçimlerimizin bizim yerine yapılması kadar kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ من الشعور بأن خياراتنا ليست بأيدينا |
Hengelberge'nin tahkiri kadar kötü bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أسوأ" "(من رفض حب (هلغنبرغر |