"لا شيء في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey yok
        
    • hiçbir şey yok
        
    • hiç bir şey
        
    • hiçbir şey gizli
        
    En çok ABD, Güney Amerika ve Asya. Avrupa'da bir şey yok. Open Subtitles معظم الولايات المتحدة، امريكا الجنوبية آسيا، و لكن لا شيء في أوروبا
    Karınla şehirde karşılaşıp konuştuktan sonra ters bir şey yok kardeşim, ters bir şey yok birkaç şeyi gözden geçirmeye karar verdim. Open Subtitles وبعدما ألتقينا أنا وزوجتك معاً فيالبلدة.. لا شيء في الحسبان، يا صاح لا شيء حسناً، قررت بأن علينا التحقق من بعض الأشياء
    Üyenin maillerinde seçimde hile olduğuna dair bir şey yok. Open Subtitles لا شيء في بريد المُفوّض الإلكتروني حول كون الانتخابات مُزوّرة.
    Bu evrende ailenle olan ilişkinden daha önemli hiçbir şey yok. Open Subtitles لا شيء في العالم كله أروع من العلاقة الأسرية علاقتك مع عائلتك
    Bu evrende ailenle olan ilişkinden daha önemli hiçbir şey yok. Open Subtitles لا شيء في العالم كله أروع من العلاقة الأسرية علاقتك مع عائلتك
    Ama doğada, tabî, hiç bir şey tamamen mükemmel değildir, yani bazen bir hata yapılır ve yanlış bir harf inşa edilir. TED ولكن لا شيء في الطبيعة يتم بصورة تامة تماماً احيانا يشوب الامر بعض الاخطاء فيرتصف حرفاً بصورة خاطئة
    Kişisel dosyasındaki hiçbir şey gizli görev ajanlığı yaptığına işaret etmiyor. Open Subtitles لا شيء في ملف موظفيه
    Ayrıca, ölüm raporuna göre olay yerinde cinayete dair bir şey yok dolayısıyla, kısa otopsiden daha fazla bir şey yapmak için sebep yok. Open Subtitles أيضاً الجنائية بلغت أن لا شيء في المشهد يؤكد فعل فاعل ولا سبب للقيام بأكثر
    bir şey yok. Open Subtitles لا شيء في الواقع، فقط ظننت أن أصدقاءك هناك ربما يهتمون لرؤية هذه الصورة
    Cüzdanda, alerji için bir ilaç ve kahve almaya yetecek kadar bozukluktan başka bir şey yok. Open Subtitles لا شيء في الحقيبة لكن مستنشق حساسية وما يكفي من فكة للقهوة
    Önemli bir şey yok. Şimdi biraz uyu artık. Yarın görüşürüz. Open Subtitles لا شيء في الواقع احصلي على بعض النوم وسأوافيك غدا
    Ecstasy'nin içinde ecstasy'den başka bir şey yok. Open Subtitles لا شيء في المقوي الجنسي سوى المقوّي الجنسي
    Geçmişinde güneş enerjisi ya da füzyon gücüyle ilgili yaptığı bir şey yok. Güzel. Open Subtitles لا شيء في دراساته يتعلق بالطاقة الشمسية أو الإنشطار
    Ecza dolabında zararsız kozmetik ürünlerden başka bir şey yok. Open Subtitles لا شيء في خزانة الأدوية سوى بعض الأدوية التجميلية
    Ön ya da arka serebral arterlerde bir şey yok. Open Subtitles لا شيء في الشريان المخي الأمامي أو الخلفي
    Kurbanın parmak izlerinde eşleşme var mı? Kayıtlı bir şey yok. Open Subtitles لا شيء في النظام، ولا مع الأشخاص المفقودين
    Arka bahçede de bir şey yok, garajda da. Open Subtitles و لا شيء في الحديقة الخلفية, و لا في المرآب
    Oturup sinekkuşlarını izlemekten başka yapacağım hiçbir şey yok. Open Subtitles لا شيء في جدول أعمالي اليوم سوا الجلوس هنا ومشاهدة الطيور الطنانة
    O zaman anladım ki, kayıtların üzerinde onun kim olduğunu veya nereli olduğunu gösteren hiçbir şey yok. Open Subtitles وذلك عندما أدركت أنه لا شيء في هذه التسجيلات يخبرنا عن هويته . أو عن مكانه
    Kızın o gece bisiklet sürdüğüne dair polis raporunda hiçbir şey yok. Open Subtitles لكن لا شيء في تقرير الشرطةَ يُذكر أنها كانت تركب دراجه في تلك الليلة
    Elimizden hiç bir şey gelmez. Open Subtitles لا شيء 'في العالم يمكنك القيام به حيال ذلك.
    Kişisel dosyasındaki hiçbir şey gizli görev ajanlığı yaptığına işaret etmiyor. Open Subtitles لا شيء في ملف موظفيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more