"لا عَجَب" - Translation from Arabic to Turkish

• şaşmamalı
• şaşmamak
• çaktığı anlaşılıyor

Böyle çılgın bir babaya sahipken ismini değiştirmesine şaşmamalı.
مَع أبّ مجنون مثل ذلك لا عَجَب ان يقلب اسمة

Seyircinin diziyi beğenmemesine şaşmamalı.
لا عَجَب إذاً بأن الجمهور لا يَحْبُّ هذا العرضِ

Unvansız, minnettarlık gösterilmeyen bir işte çalışan birisinin ilgi çekmek istemesine şaşmamalı.
لا عَجَب أنه يُريدُ لفت الإنتباه إنها بلا اسم أتستحق الشكر تلك الوظيفة هناك الآلاف منها

Randevu defterimizin yeniden dolmasına şaşmamak gerek.
لا عَجَب من ان كتاب تعييننا يَمْلأُ ثانيةً.

Neden iki sene çaktığı anlaşılıyor.
لا عَجَب هم أوقفوها مرّتين.

Düğününde depresyonda olmasına şaşmamalı.
لا عَجَب أنها كَانتْ مُكْتَئبة في زفافها.

Sana çok yetenekli demelerine şaşmamalı.
لا عَجَب انهم يدعونك بمتعدّد المواهب

Parti istememene şaşmamalı.
لا عَجَب أنت لَمْ تُريدْ حفله.

Karının niye boşanmak istediğine şaşmamalı.
لا عَجَب أن زوجتك أرادت تطليقك

Beni yakalamasına şaşmamalı.
لا عَجَب بانها مَسكتْني.

Çözemediğinize şaşmamalı.
لا عَجَب أنت مشوّش.

Lee'nin Stan'i çekmesine şaşmamalı.
"lt لا عَجَب ستان جُذِبَ إلى لي.

Seyirci sayısının düşüklüğüne şaşmamalı.
لا عَجَب حضور أسفل.

Kaza yapmalarına şaşmamalı.
لا عَجَب تَحطّموا.

Annemin neden sana aşık olduğuna şaşmamalı.
لا عَجَب أمّي أعجبتْ بك.

- Gülümsediğine şaşmamalı.
- لا عَجَب هو يَبتسمُ.

- Buna şaşmamalı.
- لا عَجَب. - بيريك

Reid, hiç kız arkadaşının olmamasına şaşmamak gerek.
رَيد، لا عَجَب أنت لا تَستطيعُ أَنْ تواعد فتاه. رَيد، انتظر على الرسائلِ.

Randevu defterimizin yeniden dolmasına şaşmamak gerek.
لا عَجَب كتاب تعييننا يَمْلأُ ثانيةً.