"لا نتحدّث" - Translation from Arabic to Turkish

• bahsetmiyoruz
• konuşmayalım
• konuşmuyoruz
• konuşmasak
• konuşmayız

Biz sadece çocukları beslemekten bahsetmiyoruz. Bu bir sivil haklar konusu.
نحن لا نتحدّث عن اطعام الأولاد فحسب هذه مشكلة حق مدني

Biz burada bebek sahibi olacağımızın veya aile kuracağımızın, heyecanını yaşamaktan bahsetmiyoruz.
نحن لا نتحدّث عن إثارة الحصُول على طفِل أو تشويق مستقبَل عائلتنا.

Yine aynı şeyleri konuşmayalım.
الطقس يروق لك. لكن دعنا لا نتحدّث عن هذا.

Bak, bunu şimdi konuşmayalım olur mu?
انظر، دعنا لا نتحدّث عن الأمر الآن، اتّفقنا ؟

İlişkimiz var ama nereye gittiğini hiç konuşmuyoruz.
نحن في هذه العلاقة، لكننا لا نتحدّث قط عن المسار الذي تسلكه.

Belki de iş konuşmasak daha iyi.
ربّما يجب أن لا نتحدّث عن العمل لفترة

Seks hakkında konuştuğumuzda aşk hakkında konuşmayız Dr. Farber çünkü aşk, kan basıncı ve kalp atış hızı gibi sütün ve grafiklerle yorumlanamaz.
شكّلتها الجاذبية في الفضاء. وعندما نتحدّث عن الجنس، لا نتحدّث عن الحب يا دكتور فاربر،

Güzel olandan bahsetmiyoruz. Doğru ve yanlıştan bahsediyoruz.
إننا لا نتحدّث عن الألطف، بل نتحدّث عن الخطأ والصواب.

Çizgi roman kahramanını canlandırmaktan bahsetmiyoruz.
نحن لا نتحدّث هنا عن فيلم مستوحى من القصص الهزلية

Affedersin ama sadece personelden bahsetmiyoruz, söz konusu olan sınıf arkadaşların.
و ليس على المسرح اعذريني , لكننا لا نتحدّث عن مجرّد موظفين

Sıradan bir röntgenciden bahsetmiyoruz.
نحن لا نتحدّث عن شخص يختلص النظر على النساء في خلوتهنّ.

Cadillac'tan bahsetmiyoruz, Lester.
نحن لا نتحدّث عن سيّارة كاديلاك يا ليستر.

Bu şeylerle 20 yıldan fazladır uğraşıyorum ve burada şeker kıçlı tatlı farelerden bahsetmiyoruz.
أتعامل مع هذه الأشياء لأكثرمن20 سنة... ونحن لا نتحدّث عن فئران الحقل الجميلة.

Kapıda konuşmayalım. Lütfen, içeri gel.
حسناً، دعينا لا نتحدّث في الممر، أرجوكِ تفضّلي

Pişmanlıklardan konuşmayalım. Mükemmel bir günün, mükemmel bir anındayız.
دعينا لا نتحدّث عن الندم، نحن في لحظة مثاليّة من يوم مثاليّ.

Bu konuyu konuşmayalım.
نحن لا نتحدّث عن هذا

Bu konuda konuşmayalım.
نحن لا نتحدّث عن ذلك

Bu konuyu konuşmayalım.
دعنا لا نتحدّث عن ذلك.

konuşmuyoruz. Aslında birbirimizi bile görmüyoruz
نحن لا نتحدّث مع بعضنا نحن بالكاد حتّى نرى بعضنا البعض

Neden bunu yemekte konuşmuyoruz?
لم لا نتحدّث عنه أثناء الغداء؟

Bunun hakkında konuşmasak.
دعينا لا نتحدّث عن هذا الموضوع.

Normalde prens dışında hiçbir erkekle konuşmayız ama adamla görüşmemi istiyorlar.
في العادة , نحنُ لا نتحدّث إلى أي ... رجل لكن الأمير ومن معه يريدونني أن . أقابله الأن