"لا نرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • görmüyoruz
        
    • göremiyoruz
        
    • görmüyorum
        
    • görmedik
        
    • görmememiz
        
    • göremeyebiliriz
        
    • görmeyiz
        
    • göremezsek
        
    • göremiyorum
        
    • görüyoruz
        
    • göremeyiz
        
    • göremezsin
        
    • gördüğümüz yok
        
    • görmemek
        
    Biliyorsun, sen her zaman birbirimizi görmüyoruz diye şikayet edersin. Open Subtitles تعرفى، دائماً ما تشتكي من أنّنا لا نرى بعضنا البعض
    Ancak biz buradaki bütün dalgaları göremiyoruz. TED لكننا لا نرى كل الموجات الموجودة من حولنا.
    - Yavaş ol ahbap. Kim olduğunu bilmiyoruz ve kaza görmüyorum. Open Subtitles أولا، نحن لا نعرف من أنت ثانياً، نحن لا نرى حادثاً
    Radyoda bir şeyler olduğunu duyduk, ama hiçbir şey görmedik. Open Subtitles الإذاعة تقول هناك أشياء غريبة تحدث في المدينة لكننا لا نرى شيئاً
    Sadece bir şey görmememiz, orada olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles أعتقد أننا نستطيع الذهاب ليس لأننا لا نرى أي شيء فهذا يعني أنه لا يوجد أي شيء
    Çiftleşme sezonunda değiliz bu yüzden bir çift göremeyebiliriz. Open Subtitles ليس موسماً للتزاوج، لذا قد لا نرى أية أزواج
    Aslında, bütün insanlar seçimler için arzularını ve basit bir ihtiyacı paylaşırlar, hepimiz seçimleri aynı yerlerde ya da aynı kapsamda görmeyiz. TED في الحقيقة معظم البشر يبحثون عن الرغبة بحرية الاختيار وجميعنا لا نرى الاختيار .. في نفس المجالات .. ولا في نفس الاماكن
    Eğer Higgs dışında yeni parçacıklar göremezsek, karanlık madde ile ilgili bir açıklamamız olmaz. Open Subtitles ـ إذا كنا لا نرى أي جسيمات جديدة إلى جانب الهيجز فإننا لن نحصل على أي تفسير للمادة المظلمة
    Ne dersen de ama o ahşap döşemelerden göremiyorum, Lindsay. Open Subtitles اتصل بي الجنون، ولكن أنا لا نرى تلك الأرضيات الصلبة، ليندسي ل.
    Ve bunu netleştirmek istiyorum, biz bunu tam bir matematik eğitimi olarak görmüyoruz. TED وأريد أن أوضح بجلاء، نحن لا نرى ذلك كمنهج تعليم رياضيات مكتمل
    Bunu Facabook'da da görmüyoruz, Twitter'da da. TED لا نرى ذلك على الفايسبوك، ولا على التويتر.
    Bunu haberlerde de görmüyoruz çünkü bu konu eğlenceli değil, komik de değil, parlak bir şey de. TED لا نرى ذلك في الأخبار، لأنه ليس أمرا سعيداً، ولا مسليا. ولا خفيفاً.
    Birbirimizi pek sık göremiyoruz, bu yüzden harika geçiniyoruz. Open Subtitles لا نرى بعضنا كثيراً، فعلاقتنا تسير على ما يرام
    Hey! Neden kardeşini okulda göremiyoruz artık? Open Subtitles كيف اصبحنا لا نرى اخاك في المدرسة بعد الان؟
    Mantıklı insanlar olaya bu yönde bakacaktır ama maalesef etrafta pek mantıklı insan göremiyoruz. Open Subtitles العقلانيون ربما يرون ذلك , لكننا لا نرى الكثير من العقلاء هنا
    Sistemin biraz karışık olduğunu biliyorum fakat hiç tamamlamış ödev görmüyorum. Open Subtitles مهلاً، أعلم أن هذا النظام مُشوّش قليلاً. ولكن نحن لا نرى أي مهام تم الإنتهاء منها.
    Aldığınızı hiç görmedik ama siz olduğunuzu biliyoruz. Open Subtitles نحن لا نرى كنت أعتبر، ولكننا نعرف أنه هو أنت.
    Kimseyi görmememiz onların burada olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles ليس لاننا لا نرى احدا انه لا يوجد احد هنا
    Ve hedefimiz onların varlığını bir bütün olarak eğitmek, ki böylelikle onlar bu gelecekle yüzleşebilsinler. Bu arada -- biz bu geleceği göremeyebiliriz. TED ومهمتنا هي تعليمهم، ليتمكنوا من مواجهة هذا المستقبل. وبالمناسبة -- فقد لا نرى نحن هذا المستقبل،
    Gündelik hayattaki nesnelerin bu dalga özelliklerini görmeyiz, çünkü momentum arttıkça dalgaboyu azalır. TED ونحن لا نرى هذه الخصائص الموجية للأشياء التي نتعامل معها يوميًا لأن الطول الموجي يتناقص مع زيادة كمية الحركة.
    Eğer birbirimizi tekrar göremezsek, benim için tek bir şey yapmanı istiyorum. Open Subtitles إذا كنا لا نرى بعضنا البعض مرة أخرى، هناك شيء واحد فقط أنا بحاجة لك أن تفعل بالنسبة لي.
    Tamam, başka bir yapısal bozulma göremiyorum. Open Subtitles حسنا، أنا لا نرى أي مخالفات هيكلية أخرى.
    İklim değişikliği hakkında endişelenenler arasında sadece çevresel grupları değil, aynı zamanda sivil ve dini grupları, ordu ve iş dünyasını da görüyoruz. TED نحن لا نرى مجموعة لحفظ البيئة مهتمة بتغيرات المناخ فحسب، ولكن نرى أيضاً مواطنين وطوائف دينية وعسكريين وشركات تجارية،
    Genelde derimizdeki tozu fark etmeyiz, çünkü deri rengimizin üzerindeki ince toz tabakasını göremeyiz. TED لا نرى الغبار على بشرتنا في العادة لعجزنا عن رؤية طبقة الغبار الرقيقة التي تتكون على سطح البشرة.
    Eğitemezsin. Bu yüzden hiç çoban yılanı veya körler için rehber yılan göremezsin. Open Subtitles لا تستطيع، ولهذا لا نرى الأفاعي التي تحمي الخراف أو الأفاعي تُرشد الكفيفين
    Kimseyi gördüğümüz yok. Open Subtitles لا نرى أحداً هنا
    Nasıl olur da dünyayı olduğu gibi görmemek bize hayatta kalma üstünlüğü sağlar? TED كيف يمكن عندما لا نرى العالم بدقة أن تكون لنا أفضلية في البقاء؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more