"لا نريدها" - Translation from Arabic to Turkish

• ihtiyacımız yok
• istemiyoruz
• istemediğimiz
• istemeyiz

Ona ihtiyacımız yok da ne demek?
ماذا تقصدين أننا لا نريدها

- İşte, senin olsun İhtiyacımız yok.
خذ، أنها لكَ. نحن لا نريدها.

Nasıl değiştirmek istediğin hiç de önemli değil. Biz değişmesini istemiyoruz.
لا يهم كيف تريد أن تغير الأشياء لا نريدها أن تتغير

Hayvanlara pek fazla dokunmak istemiyoruz, onları çok alıştırmak istemiyoruz.
ونحن نحاول عدم لمس الحيوانات كثيراً، إذ لا نريدها أن تعتاد على البشر أكثر من اللازم

Hepimizin, anlatılmasını istemediğimiz hikayeleri olduğunu söylerken ne demek istedi?
ماذا قصدت بقولها أنّ لنا قصصاً لا نريدها أنْ تروى؟

Bu hikâye istemediğimiz bir savaşı durdurursa o zaman bir kahraman olarak ölmüştür.
وإذا كانت تلك القصة ستوقف الحرب التي لا نريدها إذاً فهو مات بطلا

"Mayfair'de Cinayet" gibi, hemen perde indirmesini istemeyiz.
لا نريدها أن تتوقف بمجرد أن نفتتحها مثل مسرحية قضية جريمه ماى

Olmasına ihtiyacımız yok.
لا نريدها أن تفعل ذلك

Asıl senin yardımına ihtiyacımız yok.
إنها مساعدتكِ التي لا نريدها

Aynen öyle, kadının geri dönmesini istemiyoruz.
انت على حق نحن لا نريدها ليس الآن و إلى الأبد

Detaylara girmeyeceğim. Sadece onları barda istemiyoruz tamam mı?
لا اريد ان ادخل بالتفاصيل، نحن فقط لا نريدها في الحانة، حسناً؟

Evet, büyük dijital malzemeyi göze alamadık İstesek bile, istemiyoruz.
ليس بمقدورنا دفع ثمن الآلات الرقمية حتى إن أردناها، ونحن لا نريدها

İçinde bulunduğumuz bu yeni dünyada bizden yapmak istemediğimiz şeyleri yapmamız istenecek.
في هذا الوضع الجديد الذي نعيشه، سيكون مطلوباً منا أن نفعل أشياء لا نريدها.

bizim istemediğimiz şeyleri söylemek kolaydır.
إنّه لمِنْ السهل أن نفصح عن الأشياء التي لا نريدها.

Evlat, hepimiz istemediğimiz şeyler yapmak zorundayız.
يا بنّي، نضطر جميعاً للقيام بأشياء لا نريدها

Krallığın geleceğini belirleyecek ilişkilere karışmasını istemeyiz.
لا نريدها أن تتدخّل في شؤون يُمكنها تقرير مصير المّملكة

Hayır, bebeğim biz şimdi yakalanmak istemeyiz değil mi?
لا نريدها ان تعاقب ،هل نريد ذلك عزيزتي ؟