Bu, en iyiler yüzünden iyileri göremiyoruz anlamına gelmiyor. Ama en iyilerin ayırt edilmesi çok zor. | TED | هذا لا يعني أننا لا نستطيع رؤية الخير من الأفضل ولكن من الصعب التمييز بين الأفضل |
İnsanları sevimsiz hale getirenin ne olduğunu sorun yaşamadan göremiyoruz. | TED | لا نستطيع رؤية ما يحرك الناس، علي الأقل بسهولة. |
Yüzüğü bu kadar geliştirebiliyorsak neden adamın yüzünü göremiyoruz? | Open Subtitles | إذا أمكننا تحسين صورة الخاتم جيداً فلمَ لا نستطيع رؤية وجهه؟ |
Söylemek istediğim şey duyularımızın sınırlı olduğu, herşeyi alamaz, herşeyi göremeyiz. | TED | و ما أود أن أخبركم إياه, أن حواسنا محدودة للغاية لا نستطيع إدراك كل شيء, لا نستطيع رؤية كل شيء. |
Ve birşey göremeyiz, yapamayız. | Open Subtitles | و أنّنا لا نستطيع رؤية أي شيء أو فعل أي شيء |
Ve biz sadece aydınlatılan şeyleri görebildiğimiz için Ay'ı göremiyoruz. | Open Subtitles | وبما أنا فقط نرى الأجسام المضيئة والمستضاءة. لا نستطيع رؤية القمر في الخسوف. |
Sis o kadar yoğun ki hiçbir şey göremiyoruz. | Open Subtitles | الضباب كثيف جدا ,حيث لا نستطيع .رؤية شىء |
Evet ama maalesef yüzünü göremiyoruz. | Open Subtitles | أجل. للأسف، لا زلنا لا نستطيع رؤية وجهه. |
Belki ikimiz de tükettik birşeyleri, ya da ten uyumumuz o kadar iyi ki, bunu göremiyoruz. | Open Subtitles | ربما نحن افسدنا الامر فحسب او الجنس كان جيد جيداً حتى اننا لا نستطيع رؤية ذلك |
''Bu tarafa oynat, şu tarafa çevir, ekranı göremiyoruz.'' | TED | "اذهب إلى هناك، تعالَ هنا، تحرّك بهذا الاتجاه، لا نستطيع رؤية الشاشة" |
Bu çok sinir bozucu, şey... bu fotoğraf bizi çekildiği ana götürüyor... fakat kızın gördüğü şeyi biz göremiyoruz. | Open Subtitles | ...إنه محبط نوعاً ما أن هذه الصورة تضعنا تماماً في لحظة الجريمة لكن لا نستطيع رؤية ما تراه |
Karbondioksiti göremiyoruz onun için bilimsel ölçümlere gerek duyuyoruz ve şimdi ondan çok olmasının sonuçlarını görmeye başladık. Eski zamanlardan kalma karbondioksitin şimdi suların üzerinde yüzüp Meksika Körfezi'ndeki kumsalları kirlettiğini görüyoruz. | TED | لا نستطيع رؤية ثاني أكسيد الكربون لذا نعتمد على التقديرات العلمية لمعرفته، وتشير النتائج بأن ثاني أكسيد الكربون تفوق حاجتنا اليه. ولكننا نستطيع رؤية ما قبل ثاني أكسيد الكربون الآن صافيا فوق الماء ملوثا الشواطيء في الخليج. |
Evet, hala kimin eli tetikte göremiyoruz. | Open Subtitles | لزالنا لا نستطيع رؤية |
Hiçbir şey göremiyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع رؤية شيئ |
Buradan hiçbir şey göremiyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع رؤية شيء من هنا. |
Buradan limanı göremiyoruz. | Open Subtitles | لا نستطيع رؤية الميناء من هنا |
- Neden yüzlerini göremiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نستطيع رؤية وجوههم؟ |
Ya da onu başka bir yere atarlar ve birbirimizi bir daha asla göremeyiz. | Open Subtitles | أو سيُخصّصون عملاً آخر له بحيث لا نستطيع رؤية بعضنا أبداً |
Sadece Güneş'in Ay'ın bir kısmına vuran ışıklarını görürüz, sonra tamamen göremeyiz. | Open Subtitles | وبما أنا فقط نرى الأجسام المضيئة والمستضاءة. لا نستطيع رؤية القمر في الخسوف. |
Tanrım Jerry, Bill haklı, hiçbir şey göremeyiz. | Open Subtitles | جيرى , بيل محق لا نستطيع رؤية أى شئ |