Onun kurtulacağının garantisi yok. Hâlâ çok hasta. | Open Subtitles | لا نضمن أن تنجو من هذا إنها لا تزال مريضة جداً |
Ama fidyeyi ödediğimizde de elmasları geri alacağımızın garantisi yok. | Open Subtitles | ...أن ندفع الفدية ونحن لا نضمن عودة الماس |
Zamanında konuşturabileceğimizin garantisi yok. | Open Subtitles | لا نضمن أن نجعله يتحدث فى الوقت المناسب |
Uyumlu olacağının veya yargıcın buna izin vereceğinin dahi garantisi yok. | Open Subtitles | لا نضمن ان يكون مناسباً . او اذا ما كان القاضى سيوافق . |
Rıhtımda sekiz yıl boyunca paslandıktan sonra yüzeceği bile garanti değil. | Open Subtitles | بعد الصّدأ سبع سنوات على الرّصيف، لا نضمن إن كان حتى سيطفو. |
B-lynch'in kanamayı durduracağı garanti değil. | Open Subtitles | لا نضمن أن (ب-لنش) سيحتوي النزيف. |
- Bu seferlik. Bir dahaki sefer Cuddy'e boyun eğmenin işe yarayacağının garantisi yok. | Open Subtitles | لا نضمن أن الإذعان إلى (كادي) سيفلح المرّة القادمة |
Bir dahaki sefer Cuddy'e boyun eğmenin işe yarayacağının garantisi yok. | Open Subtitles | لا نضمن أن الإذعان إلى (كادي) سيفلح المرّة القادمة |