"لا نضيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaybetmeyelim
        
    • harcamayalım
        
    - Vakit kaybetmeyelim. - Evet, doğru dedin. Open Subtitles ـ دعونا لا نضيع المزيد من الوقت ـ نعم هيا
    Daha fazla zaman kaybetmeyelim. Hazırlık anlamında. Open Subtitles دعينا لا نضيع مزيداً من الوقت ناحية الأولويات
    Buradaki herkes Schubert hakkında farklı görüşlerimiz olduğunu biliyor, lütfen bununla vakit kaybetmeyelim, dışarıda 20 kişi bekliyor. Open Subtitles ويعلم الجميع تتباين وجهات نظرنا بشأن شوبرت. من فضلك، دعونا لا نضيع الوقت. في انتظار 20 شخصا.
    Son dakikalarımızı bununla ilgili konuşarak harcamayalım. Open Subtitles دعنا لا نضيع اللحظات الأخيرة بينما نتحدث عنها
    Şimdiki zamanımız varken geleceği düşünmek için zamanımızı harcamayalım. Open Subtitles دعنا لا نضيع اي وقت اخر نناقش المستقبل و لدينا الوقت الان
    Bu yüzden zamanımı boşa harcamayalım ve Tina'nın bile uyum sağlayabileceği yeni bir kopyala yapıştır dans kurgusu yapalım. Open Subtitles لذلك دعونا لا نضيع وقتي لنقوم فقط بقص ولصق رقصه روتينيه أخرى التي حتى تينا تستطيع القيام بها
    Daha fazla vakit kaybetmeyelim. Burada sadece durmakla ne kadar para kaybettiğimi biliyor musunuz? Open Subtitles دعونا لا نضيع وقت إضافي ، هل تعلمون كم من المال أخسره بوقوفي هنا ؟
    Şehre gittiğimizde birbirimizi kaybetmeyelim diye bu karanlıkta parlayan kolyelerden almıştım. Open Subtitles أحضرت كل هذه العقود المتوهجة في الظلام حتى لا نضيع بعضنا عندما نخرج إلى البلد
    Öyleyse hiç zaman kaybetmeyelim. Open Subtitles حسناً إذاً، دعنا لا نضيع المزيد من الوقت
    Bize etrafı göster de vakit kaybetmeyelim, tamam mı? Open Subtitles أرنا المكان كي لا نضيع أي وقت، مفهوم؟
    Aramıza köprü kurmakla vakit kaybetmeyelim. Open Subtitles دعنا لا نضيع وقتنا لكي نختلف في الأمور
    - Sinema ve yemek. Bunu konuşup vakit kaybetmeyelim. Open Subtitles دعنا لا نضيع وقتاً بالتحدث عن هذا الأمر
    Zaman azalıyor. Fazla zaman kaybetmeyelim. Open Subtitles الساعة تدق، دعونا لا نضيع الوقت
    Pekala. Daha fazla vakit kaybetmeyelim. Open Subtitles حسنا، حسنا ، دعونا لا نضيع الوقت أكثر
    O zaman daha fazla vakit kaybetmeyelim. Open Subtitles دعونا لا نضيع المزيد من الوقت إذن
    Bak Hunter, aynı kafada olduğumuzu düşünüyorum bu yüzden birbirimizin zamanını boşa harcamayalım. Open Subtitles انظر، "هنتر"، أنا أظن بأننا نفهم بعضنا البعض لذلك دعنا لا نضيع وقتنا
    Bunu kısa tutabilir miyiz? Benim ya da sizin zamanınızı boşa harcamayalım. Open Subtitles هل يمكننا اختصار المسألة، حتى لا نضيع وقتكِ، ولا وقتكِ؟
    Çin dehasına hayranlık duyarak vaktimizi harcamayalım. Open Subtitles دعونا لا نضيع وقتنا التعجب في براعة الصينية.
    Siz, bunu biliyorsunuz; ben, bunu biliyorum, fakat bu hatalar hakkında konuşarak... ...zamanı, bizim zamanımızı harcamayalım çünkü bütün gün buradayız. TED أنت تعرفون ذلك ، وأنا أعرف ذلك ، ولكن دعونا لا نضيع الوقت ، وقتنا ، في الحديث عن هذه الأخطاء لأننا سوف ننفق يوما كاملا هنا.
    İyisi mi değerli zamanımızı harcamayalım. Durumumu düzeltebileceğimi söylemiştin. Open Subtitles دعنا لا نضيع الوقت " " انت قلت أن بامكاني ان اساعد نفسي
    Boşa zaman harcamayalım. Open Subtitles دعنا لا نضيع الوقت دعنا لا نضيع الوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more