Tartışmak yok. Yani, bu tecrübeyi hayatında bir kez yaşarsın. | Open Subtitles | لا نقاش ، أعني أن هذه تجربة لا تأتي إلا مرة واحدة طوال العمر |
Durun! Bay Fulton... - Tartışmak yok Bayan McKessie. | Open Subtitles | انتظر يا سيد (فولتن - (لا نقاش يا آنسة (مكّيسي - |
Soru sormak, Tartışmak yok, o kadar. | Open Subtitles | لا أسئلة, لا نقاش نهاية القصة |
"sadece sana ne dediysem onu yap," ve Tartışma yok "tamam Tartışma yok." "- ilk olarak,yarın sandalla gezmeye gidiyoruz" | Open Subtitles | حسنا ، لا نقاش أولا ، نركب زوارق غدا |
Seni çalıştıracağım. Tartışma yok. | Open Subtitles | أنا أتحكّم بك، لا نقاش في ذلك |
Soru sormak yok, Tartışmak yok. | Open Subtitles | لا أسئلة, لا نقاش |
- Tartışmak yok. | Open Subtitles | لا نقاش |