"لا نهاية له" - Translation from Arabic to Turkish

    • sonsuz
        
    • Sonu olmayan
        
    Bu, Zeus'un kehanetlerini bıraktığı için sonsuz bir yaşlılığa, körlüğe ve işkenceye dayanması için lanetlediği bir hakem olan Phineas'tı. TED لقد كان هذا فينياس، عرّافٌ حلّت عليه لعنة زيوس ليتحمّل الشيخوخة والعمى والتعذيب الذي لا نهاية له من جراء نبوءاته.
    Doğru tercihleri yapmadığımızdan dolayı kendimizi sonsuz suçlu hissedip bu yüzden başaramadığımızı düşünebiliriz. TED قد نكون نعيش حالة ندم لا نهاية له بسبب قيامنا بخيارات خاطئة لذلك لم نحقق النجاح في حياتنا
    Haklı davranışlarımız, adaletin sonsuz nehrinde durdurulamayan dalgalara sebep olur. TED أعمالنا الصالحة تخلق موجات لا تقدر ولا تحصى. في نهرٍ من العدالة لا نهاية له.
    Sonu olmayan araştırmanın yolu yeni dünyalar için süregiden zorlu ve sistematik bir arayış ve doğayı anlama konusunda her geçen gün derinleşen bir kavrayıştır. Open Subtitles طريق من البحث لا نهاية له مطاردة منهجية لا هوادة فيها للعوالم الجديدة وتعمق مستمر في فهم الطبيعة أكثر من أي وقت مضى
    Keşke öyle olsa. Soldan sağa 27 Sonu olmayan bir dağa doğru ittiğim bir kaya gibi bir şey. Open Subtitles آمل ذلك، 27 أفقي صخرة أدفعها لارتقاء جبل لا نهاية له.
    Sapkın mantık, Sonu olmayan bir mantık. Open Subtitles منطق مُعوَج، منطق لا نهاية له.
    Akıl gücüyle ne soylu bir varlık! Düşünme yetenekleri ne sonsuz! Open Subtitles ما اسمى ذكاءه وما انبل عقله الذي لا نهاية له
    Bu sonsuz boşlukta, hayal edilemez bir hızla dönüp duruyoruz. Open Subtitles نحن ندور في كون لا نهاية له بسرعات لا يمكن تخيلها
    Sana olan aşkım sonsuz bir günün şafağındaki sabah ışıkları gibi. Open Subtitles حبّي لكِ مثل أشعة الصباح الفجر على مدى اليوم لا نهاية له
    Zahiren sonsuz bir boşluğa, bilinmeyene doğru uçuyoruz. Open Subtitles طرنا إلى المجهول، في فراغ لا نهاية له على ما يبدو.
    Evet, teoride sonsuz. Open Subtitles نعم , إنه لا نهاية له ، من الناحية النظرية
    Bizlerin önsezilerinin kuvvetli olmasi sonsuz bir evrende evrim gecirdigimizi anlatiyor. Open Subtitles اننا مجرد وسائل حساسه، متعلقون بكون لا نهاية له.
    Evren sonsuz ve ezeli olmalıydı. Open Subtitles بأن كوننا يجب أن يكون لا نهاية له ويمتد للأبد
    Sonsuza kadar Sonu olmayan bir boşlukte acı çekecek. Barry Allen'ın kurtarmayı başaramadığı bir kurban daha. Open Subtitles يتعذب في فراغ لا نهاية له للأبد ضحية أخرى فشل (باري آلان) بإنقاذها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more