"لا يخاف" - Translation from Arabic to Turkish

    • korkusuz
        
    • korkmayan
        
    • korkmuyor
        
    • korkmaz
        
    • korkmayacak
        
    Takdim etmekten mutluluk duyuyorum korkusuz Francisco. Open Subtitles أتشرف بأن أقدم لكم فرانسيسكو الذى لا يخاف
    Senin korkusuz bir polis olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك كنت تُعتبر ضابط شرطة لا يخاف أبدا
    Seninle birlikteyim çünkü buralarda onlardan korkmayan tek adam sensin. Open Subtitles أنا معك لأنك الرجل الوحيد هنا الذي لا يخاف منهم
    Beyaz sudan korkmayan kimse yoktur. Open Subtitles ليس هناك شخص بكامل قواة العقليه لا يخاف من المياة البيضاء
    Bunu yapan senin tanrılarından kesinlikle korkmuyor. Open Subtitles أياً كان صانعه فهو بالتأكيد لا يخاف من آلهتك
    Ben o istiyor, biliyor musun, güçlü bir adam, ama onun hassas yönünü göstermek için korkmuyor birisi. Open Subtitles أعتقد أنها تريد رجل قوي ، لكن شخص لا يخاف من إظهار جانبه الحساس
    Benim güzel erkek kardeşim bu işte komik, hiçbir şeyden korkmaz. Open Subtitles هذا هو أخي جميل هنا، الذي هو مضحك، لا يخاف من أي شيء.
    Bu gece korkusuz evde olacak. Open Subtitles الذي لا يخاف فى البيت اليوم 172 00: 21: 41,616
    Ben sertim, June, ama bir savaşçıya ihtiyacım var-- korkusuz birine. Open Subtitles انا قوية جون لكنني بحاجة لمحارب شخص لا يخاف
    Belki korkusuz liderimiz dünyaya saldırıp ortadan kaybolduğu içindir. Open Subtitles ربما بسبب أن قائدنا الذي لا يخاف ذهب و دمر العالم ثم اختفى
    korkusuz olduğu için yenilmez mi oldu? Open Subtitles ولأنه لا يخاف الموت .. كان لا يقهر؟
    Kaybedecek bir şeyi olmadığını bilen; ancak korkmayan biri. Open Subtitles شخص يعلم انه ليس لديه شئ يخسره ومع ذلك لا يخاف
    Rudy, asla ölümden korkmayan bir insana diklenme. Open Subtitles أن تحاول تخطي شخصا ً ما لا يخاف من الموت, أتسمعنى ؟ حسنا ً هذا ما الذى سنفعله
    Hiçbir şeyden korkmayan hiçbir şeyi sevmeyen biridir. Open Subtitles الرجل الذى لا يخاف شيئا هو الرجل الذى لا يحب شيئا
    Ayağımdaki şişlikten korkmayan tek kişi sensin. Open Subtitles انت الوحيد الذي لا يخاف من الورم الذي في اصبعي
    Victor birçok şey olabilir. Ama en azından istediği şey uğruna savaşmaktan korkmuyor. Open Subtitles لكن على الأقل لا يخاف أن يقاتل لآجل ما يريد
    Aydınlık da bir yer. Görünmekten korkmuyor. Open Subtitles والمكان مضاء بشكل جيد انه لا يخاف من ان يكون مرئيا
    korkmuyor. Öyle değil mi, evlat? Selam. Open Subtitles انه لا يخاف , أليس كذلك , ولد فقط أه , أتحقق
    Bill öyle kolay korkmaz. Biri aklını çelmiş olmalı. Open Subtitles بيل لا يخاف بهذه السهولة شخص ما أثر على تفكيره
    Bizim Angel soğuktur ama işlerindeki karmaşıklıktan kişisel olarak korkmaz ve sen bilgi almak için beni pompalıyorsun, değil mi? Open Subtitles قاس, و لكنه لا يخاف من. من الأشخاص فى عمله و أنت تجرنى لجلب معلومات أليس كذلك؟
    Bir şeye vurarak çıkartmaya çalış.... ...İyi bir casus asla korkmaz.... ...Üzgünüm Juni. Open Subtitles اذهب واطرقها في شيء ما الجاسوس الجيد لا يخاف من شيء للأسف جوني لا يمكنك أن تصبح جاسوساً
    Belki de ölü bir kuşa dokunmaya korkmayacak bir adamın tepesinin tasını attırmamalıydın. Open Subtitles حسناً، ربما كان من الأفضل ألا تزعج الشخص الذي لا يخاف من إمساك طير ميت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more