Güçlerinin kendi halkından geldiğinin farkında değiller. | Open Subtitles | لذلك هم لا يدركون أن قوتك يأتي من مجتمعك. |
Çok insan yaşadıkları anın dahi farkında değiller. | Open Subtitles | غالبية البشر لا يدركون بصورة كافية حتى ملاحظة اللحظة الراهنة. |
Onlar hükümlünün uzunluğu olduğu kadar ağırlığının da hesaplanması gerektiğini anlamıyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يدركون أن عليهم قياس الوزن أيضاً كما يقيسون الارتفاع |
Hangi nedenle olursa olsun huzur bulamamış bu ruhlar da dünya değiştirdiklerinin farkında değil. | Open Subtitles | هذه الأرواحِ، التي، لسبب ما لم تنعم بالراحة و كما أنهم لا يدركون بذلك أنهم قد نجحوا |
İnsanlar onun aktris olmasının yanında bir yıldız olduğunu fark edemiyorlar. | Open Subtitles | الناس لا يدركون تمامًا أنها ممثلة بقدر ما هي نجمة |
Yaşamlarında ne kadar büyük bir önemleri olduğunu fark etmiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يدركون ذلك كمهندس صيانة، أنت تلعب جزء مهم |
Ama bunun benim için bir şaka olmadığının farkında değiller. | Open Subtitles | و لكنهم لا يدركون أن الأمر ليس مجرد مزحة بالنسبة لي. |
Konuştuğum kişilere beni kontrol ettikleri için kızgınım ama bunu yaptıklarının bile farkında değiller zaten. | Open Subtitles | اجد نفسي استشيط غضبا من كل الذين اتعاطى معهم بسبب سيطرتهم علي او ماشابة لكنهم لا يدركون حتى انهم يفعلون ذلك |
O dağın için koca bir ordu var ve bunun farkında değiller. | Open Subtitles | هنالك جيش كامل داخل الجبل لكنّهم لا يدركون ذلك فحسب |
Onlarla aynı duygulara sahip bir erkek olduğumun farkında değiller. | Open Subtitles | لا يدركون أني رجل ولي نفس مشاعرهم |
Ya da neyi yanlış yaptıklarının farkında değiller. | Open Subtitles | أو أنهم لا يدركون أن عملهم خطأ |
Ya da neyi yanlış yaptıklarının farkında değiller. | Open Subtitles | أو أنهم لا يدركون أن عملهم خطأ |
Bence insanlar çocukların ne kadar yalnız olduğunu anlamıyorlar. | Open Subtitles | احيانا اعتقد ان الناس لا يدركون كم من الصعب ان تكون طفل وحيد |
Bence insanlar çocukların ne kadar yalnız olduğunu anlamıyorlar. | Open Subtitles | أحيانأ أشك أن الناس لا يدركون كم يكون الطفل وحيداً |
Kimi insanlar, aslında onların ne kadar şanslı olduklarını anlamıyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس لا يدركون كم هم محظوظين |
İnsanlar bunun farkında değil ama bu televizyonlar insanların zekâlarını günden güne emen radyo dalgaları saçıyor. | Open Subtitles | ..الناس لا يدركون هذا.. ولكن كل تلفاز يبث بموجات إلي ادمغتهم |
İnsanlar giderek neden daha fakirleştiğinin farkında değil. | Open Subtitles | لماذا الناس لا يدركون أنهم أصبحوا فقراء على نحو متزايد. |
İnsanlar onun aktris olmasının yanında bir yıldız olduğunu fark edemiyorlar. | Open Subtitles | الناس لا يدركون تمامًا أنها ممثلة بقدر ما هي نجمة |
İnsanlar bunu fark edemiyorlar. | Open Subtitles | الناس لا يدركون هذا |
Sessiz kalp krizi geçiren insanlar ne olduğunu fark etmiyorlar, bu yüzden tıbbi müdahale aramıyorlar ve bu, onların kritik bir anda gerekli tedaviyi alma olasılıklarını düşürüyor. | TED | الأشخاص الذين يعانون من نوبات قلبية صامتة لا يدركون ما يحدث فقط، لذلك لا يسعون للحصول على العلاج الطبي، مما يعني أنهم أقل احتمالًا لتلقي العلاج الذي يحتاجونه في اللحظة الحرجة. |
Yani burada yaşayan herkes bir masal kahramanı ama bundan haberleri yok? | Open Subtitles | فالجميع هنا شخصيّاتُ قصصٍ خرافيّة، إلّا أنّهم لا يدركون ذلك؟ تلكَ كانت اللعنة. |
Eğlencelidir, çünkü bu çocukların çoğu, burda bir tarih yattığının farkında değildir, her hareketlerinde arkalarında bir gölge vardır. | Open Subtitles | هذا مضحك، لأن معظم هؤلاء الأولاد، أنهم حتى لا يدركون أن هناك تاريخ لهذا، تاريخ وراء كل حركة |