Nemli bir çadır içinde yerde yatıp hazır tavuk yemek izin sayılmaz. | Open Subtitles | النوم على الأرض في خيمة قديمة نأكل فطائر الدجاج المعبأ لا يعتبر راحة |
Hala reşit sayılmıyorsun. O üzerindeki de tişörtten sayılmaz. | Open Subtitles | هذا يعني أنكِ لازلتِ قاصرة وهذا لا يعتبر قميص |
Pek normal sayılmaz. Bilmiyorum. | Open Subtitles | دقت عنقه ، و الذي لا يعتبر طبيعياً ، أتعلم؟ |
Kazanmaya değer bir ödül varsa boşa vermek denmez. | Open Subtitles | . لا يعتبر أهدار إذا كانت الجائزة تساوي ذلك |
Senin gözünde küçük bir zafer zaferden sayılmıyor. | Open Subtitles | وفي عقلك، وبطريقة ما، فوز صغير، لا يعتبر فوزاً. |
Eğer konu kendiliğinden açılırsa ortaya atmış sayılmam. | Open Subtitles | لا يعتبر الأمر تبجحاً إذا تم طرح الموضوع بشكل طبيعي |
Kendini bu ormanda ziyaretçi olarak görmüyor. | Open Subtitles | .حسنا ، انه لا يعتبر نفسه زائرا في الغابة |
Bencil değildir. Teninizin rengine bakmaz. | TED | هو ليس جشعاً.هو لا يعتبر للأختلافات في لون البشرة. |
Hem ikisinde de çuvalladığını düşünecek olursak bu teorim pek de uydurma sayılmaz. | Open Subtitles | والذي .. بالنظر لكلتا ضربتين الفاشلة نظرياَ لا يعتبر بعيد المنال |
Eğer inanıyorsa yalan sayılmaz. | Open Subtitles | في الحقيقة هذا لا يعتبر كذباً إن كان يصدّق ذلك حسناً |
Ama daha iyi çalışacak kaç yılı kaldığını sorarsak yaş ayrımcılığı sayılmaz. | Open Subtitles | مقارنةً بمشاكلها في المنزل التي يعرفها الجميع ؟ لا يعتبر الأمر تمييزاً عمرياً عندما نتساءل بشأن |
Üstünden 48 saat geçmediyse kayıp sayılmaz. | Open Subtitles | فالشخص لا يعتبر مفقوداً ختى مرور ثمان وأربعين ساعة. |
Sadece her şeyi anlatmamış oldun. Bu yalan sayılmaz. | Open Subtitles | أنتِ لم تخبريه عن كل شيء وهذا لا يعتبر كذب |
12 metreden uzun değilse, teknik olarak ona yat denmez. | Open Subtitles | اتعلمون, إنه لا يعتبر يخت إلا إن كان فوق الأربعين قدم |
Bu sikko herife "adam" denmez ama, yine de bir kişi eksildi ve sende de plaj topu büyüklüğünde kadın taşağı var ve ben onlardan çıkan hiddetten yararlanmak isterim. | Open Subtitles | طبعًا هذا الحثالة لا يعتبر رجلًا، ورغم ذلك، ينقصني رجل. ولديك جسارة عارمة، وأود الإفادة منها. |
Senin gözünde küçük bir zafer zaferden sayılmıyor. | Open Subtitles | وفي عقلك، وبطريقة ما، فوز صغير، لا يعتبر فوزاً. |
Kızartma tavasını suyla doldurup lavaboda bırakmak bulaşıkları yıkamak sayılmıyor. | Open Subtitles | وتركه في الحوض لا يعتبر غسل أطباق |
Eğer konu kendiliğinden açılırsa ortaya atmış sayılmam. | Open Subtitles | لا يعتبر الأمر تبجحاً إذا تم طرح الموضوع بشكل طبيعي |
Dünya benim gibi insanları şampiyon olarak görmüyor. | TED | لا يعتبر العالم أمثالي أبطالا. |
O kendini "senin Bill'n" olarak görmüyor. | Open Subtitles | إنه لا يعتبر نفسه صديقك الحميم |
Savaş Tanrısı, Zuni'lerin gözünde bir sanat eseri, hatta bir nesne bile değildir. | TED | لا يعتبر شعب الزوني أن إله الحرب هو عمل فني، وهو أبعد من أن يكون مجرد شيء. |