"لا يعتقدون" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünüyorlar
        
    • düşünmüyorlar
        
    • inanmıyorlar
        
    • olduğunu düşünmüyor ama
        
    60 yaşındaki bir adamında işe yarayabileceğini düşünüyorlar. Open Subtitles هم لا يعتقدون ذلك رجل في الـ60 عديم الفائدة.
    Çünkü onu kimsenin taşıyamayacağını düşünüyorlar. Open Subtitles ربما لأنهم لا يعتقدون أن بإمكان أحد حمله
    Hayır, bu konularda inansalar da inanmasalar da, uzman olduklarını düşünüyorlar ve onları hayaletleri gördüğüme inandırdıktan sonra bildiklerini sandıklarını şeyleri yeniden öğrenmek zorunda kalıyorlar. Open Subtitles كلاّ، فهمتني خطأ سواء صدقتني أو لا يعتقدون جميعهم أنهم خبراء
    Sizin işleri için faydalı olduğunuzu pek düşünmüyorlar. Neden biliyor musunuz? Open Subtitles حسنا، من المؤكد أنهم لا يعتقدون أنك تعملين أي خير بأعمالهم
    Ne düşünürlerse düşünsünler,kesinlikle senin görünmez olduğunu düşünmüyorlar. Open Subtitles مهما يعتقدون، هم بالتأكيد لا يعتقدون بأنك مخفي
    Hayranları Mirageman için yürüyor ve öldüğüne inanmıyorlar. Open Subtitles المعجبون في مسيرة من أجل الرجل السراب و هم لا يعتقدون انه ميت
    - İnsanlar öyle olduğunu düşünmüyor ama. Open Subtitles حسنٌ، الأشخاص لا يعتقدون هذا
    Ama bacaklarını tekrardan kullanamayacağını düşünüyorlar. Open Subtitles ولكن لا يعتقدون أنه سيتمكن من استعادة رجليه
    Çünkü onu kimsenin taşıyamayacağını düşünüyorlar. Open Subtitles ربما لأنهم لا يعتقدون أن بإمكان أحد حمله
    Benim başa çıkamayacağımı mı düşünüyorlar? Open Subtitles إنهم لا يعتقدون إننى أستطيع التعامل مع هذا ؟
    Ailemizin bazı üyeleri senin bisiklete göz kulak olamayacağını düşünüyorlar. Open Subtitles هناك أعضاء معينين في هذه العائلة لا يعتقدون أنك تستطيع الإعتناء بهذه الدراجة
    Doktorlar, onun son günleri olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles الأطباء لا يعتقدون أنها ستعيش للأيام القليلة القادمة
    İnsanlardan ve çevreden hoşlanmıyorum, ve bu değişmeyecek çünkü onlar bir sorun olmadığını düşünüyorlar. Open Subtitles لا أحب الناس أو البيئة وهي لن تتغير لأنهم لا يعتقدون بأن هنالك خطأ
    O kiltli budalalar, içlerinden biriyle evlenmezsem yönetemeyeceğimi düşünüyorlar. Open Subtitles الحمقى ذوو الملابس القصيرة لا يعتقدون أنّي أستطيع حكم المرتفعات دون الزواج بأحدهم
    Şöyle düşünmüyorlar: Open Subtitles إنهم لا يعتقدون أن هذا شيء قد أعطي لكي يجرب
    - Boğalar çirkin olduklarını düşünmüyorlar. - Ama öyleler. Yaşlı hep çirkindir. Open Subtitles الثيران لا يعتقدون انها قبيحة انها كذلك الكبار قبيحون
    - Bazıları mı öyle düşünmüyor... - Evet düşünmüyorlar. - Anladım. Open Subtitles ـ بعض الأشخاص لا يعتقدون ـ بعض الأشخاص لا يعتقدون
    Sekse, evliliğe ya da çocuk yapmaya inanmıyorlar. - Seks ve evlilik yok mu? Open Subtitles وهم لا يعتقدون في الجنس والزواج أو أنجاب الأطفال.
    Onlar bile benim olduğuma inanmıyorlar. Open Subtitles انظروا، هم حتى لا يعتقدون بأنني أنا.
    Çocukların "Kıymık ve Tırmık"tan bir şey öğrendiklerine inanmıyorlar. Open Subtitles لا يعتقدون أن الأطفال يتعلمون شيئاً من (أتشي و سكراتشي) بحقك!
    - İnsanlar öyle olduğunu düşünmüyor ama. Open Subtitles حسنٌ، الأشخاص لا يعتقدون هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more