"لا يعرف حتى" - Translation from Arabic to Turkish

    • bile bilmiyor
        
    • bile bilmez
        
    • bile haberi yok
        
    • bile bilmeyen
        
    • bile bilmiyordu
        
    • bilmiyordu bile
        
    • farkında bile
        
    • bilmiyordur bile
        
    Aslında sistem bir bardak suyun orada olduğunu bile bilmiyor. TED في الواقع، فالنظام لا يعرف حتى أن كوب الماء يوجد هناك.
    O tatillerin herhangi birinin ne olduğunu bile bilmiyor olabilir. Zavallı küçük adam. Open Subtitles قد لا يعرف حتى ما هي هذه الأعياد، الصغير المسكين.
    Silahın ne olduğunu bile bilmiyor. Open Subtitles اعتقد انه لا يعرف حتى معنى بندقية
    Uzun süreli ilişkinin ne anlama geldiğini bile bilmez. Open Subtitles إنه لا يعرف حتى كيف تكون العلاقة الدائمة
    Sinyal haritasının ne demek olduğundan bile haberi yok. Open Subtitles إنّه لا يعرف حتى ما هي خريطة النبض
    Çünkü daha ilk randevumuza bile çıkmadık ve ben en sevdiğim rengi bile bilmeyen biriyle ölen çocukları konuşmak istemiyorum. Open Subtitles لأنه لم نحظى حتى بموعدنا الأول ولا أريد مناقشة طفل ميت مع رجل لا يعرف حتى لوني المفضل
    Bez değiştirmesini bile bilmiyordu. Open Subtitles انه لا يعرف حتى كيفية تغيير حفاضة الطفله
    Ona aşık olduğumu bilmiyordu bile! Open Subtitles لا يعرف حتى أنني مغرمة به
    Adam Mars'a gelip gelmediğini bile bilmiyor be! Open Subtitles الرجل لا يعرف حتى اذا كان- على المريخ ام لا
    Daha tüfek doldurmayı bile bilmiyor. Open Subtitles هو ؟ إنه لا يعرف حتى كيف يحشو مسدساً
    Burada yaşadığımızı bile bilmiyor. Open Subtitles إنه لا يعرف حتى بأنّنا نعيش هنا
    Bu herif babasının felç geçirdiğini bile bilmiyor. Open Subtitles هذا الرجل لا يعرف حتى ابوه عنده حجز
    Fakat o daha Jim olduğunu bile bilmiyor. Open Subtitles نعم. لكنّه لا يعرف حتى بأنّه جيم
    Hatta benim ne konuştuğumu bile bilmiyor. Open Subtitles مثل , بالطبع , وقال انه لا يعرف حتى ما أتحدث عنه .
    Hangi eyalette olduğunu bile bilmiyor. O mu sorumlu olacak? Open Subtitles هو لا يعرف حتى في اي ولاية هو.
    Hayır. Don asla yalan söylemez. Nasıl söyleyeceğini bile bilmez. Open Subtitles دون لا يكذب أبدا إنه لا يعرف حتى كيف يقوم بذلك ؟
    Babamın ne iş yaptığını bile bilmez o. Open Subtitles إنه لا يعرف حتى أن أبي يتاجر في المخدرات.
    Varlığımdan bile haberi yok. Open Subtitles لا يعرف حتى انني موجودة
    Sam'in gittiğimden bile haberi yok. Open Subtitles سام لا يعرف حتى أننى رحلت
    Temel bilgileri bile bilmeyen, işe yaramaz bir serseri. Open Subtitles إنه مجرد تافه لا يعرف حتى المباديء
    Geri zekalı, telefonun dinlendiğini bile bilmiyordu. Open Subtitles هذا المغفل لا يعرف حتى أن هاتفه مراقب
    - Hamile olduğumu bilmiyordu bile. Open Subtitles -إنه لا يعرف حتى بأني حامِل
    Ölü biri, ama henüz farkında bile değil. Open Subtitles انه ميت، وهو لا يعرف حتى ذلك
    iddia ederim ki bilmiyordur bile. o bulutlarda uçuyor... Open Subtitles اراهن بأنه لا يعرف حتى انه سيظهر اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more