hiçbir anlamı yok. Uslanmış görünmemek için domuz gibi mi davranıyorsun? | Open Subtitles | اسمعي , هذا كلام غرف تغيير الثياب لا يعني أي شيء |
Burada oturmuş o adrenalin meraklılarını savunuyorsun ki bunun gözümüzde hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | أنت هنا توفير الأدرينالين لمدمنين وهذا تماماً لا يعني أي شيء لهذا القسم |
Ama hiçbir anlamı yok, çünkü bizi adama götürmüyor. | Open Subtitles | لكن لا يعني أي شيء لعين لأنه مازال لا يدلنا على الشخص المطلوب |
Devlete parasını verdim. Ama buralarda bunun Bir anlamı yok. | Open Subtitles | لقد دفعت حقها للحكومة لكن هذا لا يعني أي شيء |
Bana öyle bakma Helen. Bu, Bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | لا تنظرو إلي بهذه الطريقة هذا لا يعني أي شيء |
Emmy, yapma, bu iş benim için hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | إيمي، بالله عليكي، هذا العمل لا يعني أي شيء بالنسبة لي |
Wanda hayal kırıklığına uğradığını biliyorum ama büyük resimde bunun bir önemi yok. | Open Subtitles | واندا أعلم كم قد يكون ذلك مخيب للظن لكن ذلك لا يعني أي شيء في الصورة الكبيرة |
Ama bana inanmazsan bunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | ولكن كل هذا لا يعني أي شيء إذا كنت لا تصدقيني |
Ama şunu bil ki, seninle paylaşamıyorsam başardığımın hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | لكن فقط إعلمي أن نجاحي لا يعني أي شيء حقاً إذا لا أستطيع مشاركتك به. |
Billy bunu sana anlatmak istemiyordu, çünkü hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | إنه يعتقد بأن ذلك لا يعني أي شيء |
Daha şimdi söyledim, bunun hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | لقد أخبرتك بأن هذا لا يعني أي شيء. |
Buranın senin için hiçbir anlamı yok ama benim için çok büyük bir anlamı var. | Open Subtitles | ... هذا المكان لا يعني أي شيء بالنسبة لك |
Sasha'nın benim için hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | ساشا لا يعني أي شيء بالنسبة لي |
Geriye dönmemizin hiçbir anlamı yok. | Open Subtitles | رجوعنا لا يعني أي شيء |
Bayan Anna, bunun Bir anlamı yok. Siz... | Open Subtitles | سيدة آنا هذا لا يعني أي شيء يجب أن تتحلي |
Bu saçma testinin Bir anlamı yok. | Open Subtitles | لذا، فهذا الاختبار المنحرف لا يعني أي شيء. |
İçimdeki yaşlı Güneyli öyle diyor. Bir anlamı yok. | Open Subtitles | هذا فقط بسبب كوني عجوزاً من الجنوب هذا لا يعني أي شيء |
Ve eski askeri dosyasının içine sıkıştırılmış sanki Bir şey ifade etmiyor gibi. | Open Subtitles | وانها محشوة فقط في ملف جيش القديمة مثل ذلك لا يعني أي شيء. |
Artık Bir şey ifade etmiyor ve ona olanlar da bir şey ifade etmeyecek. | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شيء بعد الآن، و ليس له دخل في الذيحدثلها، |
Giysilerinin burada olması Bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | أنظر، ليس لأن ملابسهم هنا لا يعني أي شيء |
Sanki artık hiçbir şey ifade etmiyor gibi. | Open Subtitles | يبدو كأنه لا يعني أي شيء بعد الآن |
Bu şu an benim için hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شيء لي الآن. |
hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | وهو لا يعني أي شيء. إنّه... |
Onun bir önemi yokki. Sadece bir söz. | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شيء إنه مجرد تعبير |