"لا يفتح" - Translation from Arabic to Turkish

• Açılmıyor
• açmıyor
• açılıyor

Kulüp saat ona kadar Açılmıyor. Şimdi mi gitmen gerek?
لا يفتح الملهى أبوابه قبل الساعة العاشرة، عليك الذهاب الآن؟

-"Birinci Sınıf"taki yolcularımıza bakan- mutfak hostesimiz ve kabin amirimiz bıçaklanmış durumda ve pilot kabinine giremiyoruz, kapı Açılmıyor.
المضيفة جالى و المحاسب طعنا ونحن لا نستطيع دخول قمرة القيادة، الباب لا يفتح

Bunu düşünmek de sana bir fayda sağlamaz çünkü kapı içeriden Açılmıyor.
ولن ينفعك هذا لأن الباب لا يفتح من الداخل

Pekala, eğer Max haklı ise, niye gidip de o kapıyı açmıyor?
حسنا اذا كان ماكس محقا,لما لا يفتح احدكم هذا الباب اذا؟

Kapıyı açmıyor. Ulaşabileceğim numara dahi yok.
،أنه لا يفتح الباب و أنا لا أملك رقم هاتف له

Bak parayı sakladığımız yer pazartesi açılıyor.
المكان الذي خبأته فيه لا يفتح قبل الاثنين لا يمكنني احضاره قبل ذلك .

Baba. Ben kullanmak istediğimde, neden musluk Açılmıyor?
لماذا لا يفتح الصنبور لأنك تديرينه بالاتجاه الخاطئ

Lindsey, çamaşır odasındayım! Kapı Açılmıyor! Herkes hazır mı?
أنا فى غرفة الغسيل، الباب لا يفتح

Tanrım, kapı neden Açılmıyor?
يا إلهى , لماذا لا يفتح هذا الشئ

Bankası 25 dakika boyunca Açılmıyor.
المصرف لا يفتح إلا بعد 25 دقيقة.

Yoo, hiç bir şey yok, Neden Açılmıyor ki?
.كلا، ليست هناك حيلة لمَ لا يفتح وحسب؟

Hayır,geceyarısına kadar Açılmıyor.
لا، فإنه لا يفتح حتى منتصف الليل.

Barlar sabah 8'den önce Açılmıyor.
البار لا يفتح قبل الساعة الثامنة...

- Kilitli! - Açılmıyor!
إنه مقفل إنه لا يفتح

- Açılmıyor!
انه لا يفتح نحن عالقون

- Bu kapı da Açılmıyor. - İşte geliyor.
الباب لا يفتح ها هو ذا قادم

Ön kapıyı neden açmıyor? Kilitleri değiştirdim.
لماذا لا يفتح الباب الأمامي - لقد غيرت الأقفال -

Hiç bir fikrim yok. açmıyor.
لا أعلم بالضبط إنه لا يفتح

Ölüm hiç bir kapıyı açmıyor.
الموت لا يفتح أي باب

Gözlerini açmıyor!
أنه لا يفتح عينه

Kilit tam bir şaheser Buckingham'ın sürekli yanında taşıdığı bir anahtarla açılıyor.
و قفلها من أحدث طراز لا يفتح سوى بمفتاح يحتفظ به "باكينجهام" دائماً