"لا يكذب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalan söylemez
        
    • yalan söylemiyor
        
    • yalan söylemeyen
        
    • yalancı değildir
        
    • yalan söylemediğini
        
    • Yalan söyleyemeyen
        
    Ama öte yandan, bildiğimiz üzere, vücut dili yalan söylemez. Open Subtitles ولكن من ناحية ثانية الجسد لا يكذب كما نحن نعرف
    İnsanlar abartıp unutabilir. Ama kan, dedem gibidir. Asla yalan söylemez. Open Subtitles يبالغ الناس، أو ينسون لكن الدم مثل جدي، لا يكذب أبداً
    Bana bin bir çeşit sıkıntı ve sorun çıkartabilir ama yalan söylemez. Open Subtitles إنه يسبب لي المتاعب و الغمّ بمئات الطرق لكنه لا يكذب عليّ
    Deli olabilir, ama yalan söylemiyor. Onu öldürdü gerçekten de. Open Subtitles ربما أنه مجنون, و لكنه لا يكذب, لقد قتلها فعلاً
    ...daha iyisi yok, adam yalan söylemiyor, çocuklar. Open Subtitles وهذه هي أرقى إختبارات وصلنا إليها في هذا المجال أنه لا يكذب ، زملائي
    Küçük şeylerde bile yalan söylemeyen biriyle olmak o kadar güzel ki. Open Subtitles هل تعرف كم هو من الرائع أن تكون مع شخص لا يكذب حتى على الأشياء الصغيرة؟
    Ne söyleyebilirim ki? bilgisayarlar asla yalan söylemez. Open Subtitles ماذا يمكننى ان اقول لك الكمبيوتر لا يكذب ابدا
    GPS sistemi... Küresel konum uyduları... yalan söylemez. Open Subtitles نظام تحديد المواقع على الأرض حسب الأقمار الصناعية لا يكذب
    Hayır. Don asla yalan söylemez. Nasıl söyleyeceğini bile bilmez. Open Subtitles دون لا يكذب أبدا إنه لا يعرف حتى كيف يقوم بذلك ؟
    Evet, kırık. Röntgen yalan söylemez. Open Subtitles بلى، مكسور، فجهاز الأشعة السينية لا يكذب
    Ama genetik yalan söylemez, babalık testi yapan bazı doktorlar söylese bile. Open Subtitles علم الوراثة لا يكذب رغم أن بعض الأطباء , الذي يقومون باختبارات الأبوة يكذبون
    Telefon kayıtları yalan söylemez. Open Subtitles سجلّ المكالمات لا يكذب. أمّا الناس فيكذبون.
    Ama bedenlerimiz asla yalan söylemez. Open Subtitles لكن ماذا بخصوص هذا الجسد الذي لا يكذب أبدا
    Bilgisayar var diyor ve asla yalan söylemez. Open Subtitles زوجتى و أنا نحن ليس لدينا حسابات منفصله حسنا,هذا ما يخبرنى به الكمبيوتر وهو لا يكذب ابدا
    - DNA yalan söylemez, değil mi? Open Subtitles وسوف توجه لك تهمة قتله اختبار الحمض النووي لا يكذب أليس كذلك؟
    Fakat ağrıları hakkında yalan söylemiyor. Open Subtitles لكنه لا يكذب بشأن الألم إنه يحتاج للعلاج
    Sakin ol. yalan söylemiyor da olabilir. Open Subtitles أهدأ فإنه من الممكن انها لا يكذب.
    Size yalan söylemiyor, bunu kanıtlayabiliriz. Open Subtitles إنه لا يكذب عليكم ويكمننا إثبات ذلك.
    Hayatına devam etmeni ve yalan söylemeyen ve aldatmayan birini bulmanı istiyorum. Open Subtitles اريدك ان تنسي وتجدي شخصاً لا يكذب .. او يخون
    Kocam pek çok şey olabilir, ama bir yalancı değildir. Open Subtitles زوجي به عيوب كثيرة، لكنه لا يكذب.
    Fakat aniden kimin yalan söylediğini, kimin yalan söylemediğini biliyorsun. Open Subtitles وفجأة ، أصبحت تعرفين من يكذب ومن لا يكذب
    Yalan söyleyemeyen biriyle birlikte olmak ne kadar güzel bir şey, biliyor musun? Open Subtitles أتعلم، إنه أمر رائع أن تكون مع شخص لا يكذب حتّى بشأن الأشياء الصغيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more