Bırakamazsın, sen iyi adamlarından birisin. | Open Subtitles | لا يمكنك تركهم, انت احد افضلهم |
Bırakamazsın, sen iyi adamlarından birisin. | Open Subtitles | لا يمكنك تركهم, انت احد افضلهم |
Onları böyle Bırakamazsın! | Open Subtitles | لا يمكنك تركهم فحسب |
Seni itip kakmalarına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك تركهم يحطون من قدرك هكذا |
Bunu yapmalarına izin veremezsin. | Open Subtitles | انتى لا يمكنك تركهم يفعلون ذلك |
Ethan'ı tuvalete batırmalarına izin veremezsin. Bir daha asla. | Open Subtitles | (لا يمكنك تركهم يغطّسوا رأس (ايثان في المرحاض, ليس ثانيةً |
Her şeyi öylece geride Bırakamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك تركهم خلفك |
- Onları orada Bırakamazsın? | Open Subtitles | .لا يمكنك تركهم هناك |
Bana "Herkes ölür, Ruby," dedi, "Onları öylece kanepede Bırakamazsın" | Open Subtitles | (قال لي، "يموت الجميع يا (روبي "لا يمكنك تركهم على الأريكة |
Dinle beni kovmalarına izin veremezsin! | Open Subtitles | ! أصغِ، لا يمكنك تركهم يطردونني |
Sook, Lafayette'in canını yakmalarına izin veremezsin. | Open Subtitles | سوك" ، لا يمكنك تركهم يؤذونه" |
- Beni almalarına izin veremezsin! | Open Subtitles | - لا يمكنك تركهم يأخذونى ! |