Onu bıçaklayan başkası, bunun için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك بسب شخص أخرج سكيف و استعمله |
Bak Charlie, ilişkiler biter. İnsanlar değişir. kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | ،أنظر، تشارلي، نهاية العلاقات الناس تتغير، لا يمكنك لوم نفسك |
Bunun için kendini suçlayamazsın. İHA'lara güven olmaz. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على هذا فالطائرات ليست مصدر ثقة |
Olanlar için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك لوم نفسك على ما حدث. |
Kendinizi suçlayamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك |
Bu yüzden kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على هذا الأمر |
Onun yaptığı şey için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على ما اقترفت |
Olanlar yüzünden kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على ما حدث. |
kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك |
Annenin hastalığı için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على مرض أمك |
kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك. |
Bunun için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك لذلك |
Ona olanlardan dolayı kendini suçlayamazsın John. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على ما حدث لها يا (جون) |
kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك لوم نفسك |
kendini suçlayamazsın. Her şeyi denedin sen yani. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك جلربت كل شئ |
Ölümü için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على موته |
Clark, bir çok iyi şey yaptın. Dünyadaki tüm kötülükler için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | (كلارك)، لقد فعلت الكثير من الخير، لا يمكنك لوم نفسك... |
kendini suçlayamazsın, Dre. | Open Subtitles | لا يمكنك لوم نفسك على هذا يا (دري) |
Jesse, bu konuda kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | (جيسي)، لا يمكنك لوم نفسك على هذا |