"لا يمكننا تحمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • göze alamayız
        
    • gücümüz yetmez
        
    • kaldıramayız
        
    • paramız yetmez
        
    • karşılayamayız
        
    • izin veremeyiz
        
    Mesele şu ki, birbirimizden veya çocuklarımızdan vazgeçmeyi göze alamayız, onlar bizden vazgeçmiş bile olsa. TED لا يمكننا تحمل التخلي عن بعضنا البعض أو عن أطفالنا، حتى لو تخلى عنا.
    Şu anda durmayı göze alamayız çünkü ulusumuzun kaderiyle randevusu var. Open Subtitles و لا يمكننا تحمل الوقوف الان لان امتنا لديها موعد مع القدر
    İmalathaneyi açmalısınız, bu siparişi kaybetmeye gücümüz yetmez. Open Subtitles كنت قد حصلت لفتح مصنع ، لا يمكننا تحمل خسارة هذا النظام.
    Bu yaratıkları da beslemeye gücümüz yetmez. Open Subtitles لا يمكننا تحمل إطعام هذهِ المخلوقات أيضاً
    - Akşamki karışıklık için özür dilerim. - Daha fazla yanlışı kaldıramayız. Open Subtitles ــ آسف علي خلط الأرقام ــ لا يمكننا تحمل المزيد من الأخطاء
    Özel okula paramız yetmez devlet okulundan korkuyorsun. Open Subtitles لا يمكننا تحمل المدارس الخاصة، انت خائف من المدارس العامة
    Bu şehir otlakçılarla dolu. Bu filin masraflarını karşılayamayız. Open Subtitles هذه المدينة مليئة بعديمي المشاعر لا يمكننا تحمل نفقات الفيل
    Silah yok demiştin. Silahlı yakalanmayı göze alamayız. Open Subtitles انت قلت بدون إطلاق نار لا يمكننا تحمل العقوبة لو مسكنا ومعنا أسلحة
    Bizler, fiyatlarda sıfır olan şeyleri göze alamayız. Open Subtitles لا يمكننا تحمل الاغراض مع الاصفار في الأسعار
    En iyi adamlarımızı kaybetmeyi göze alamayız. Open Subtitles لا يمكننا تحمل فقد أفضل عملاءنا
    Zarar etmeyi göze alamayız. Open Subtitles نحن لا يمكننا تحمل اي خسارة في هذا
    Kime çalıştığını biliyoruz. Seni kaybetmeyi göze alamayız. Open Subtitles نعرف لمن تعمل لا يمكننا تحمل فقدانك
    Biz kısayolları göze alamayız. Bir oğlum var! Open Subtitles لا يمكننا تحمل الحلول المؤقتة لدي ولد
    Bu yaratıkları da beslemeye gücümüz yetmez. Open Subtitles لا يمكننا تحمل إطعام هذهِ المخلوقات أيضاً
    Bir seferde o kadar çok kişiyi bırakmaya gücümüz yetmez. Open Subtitles نحن لا يمكننا تحمل التخلص من الكثير من الناس فى وقت واحد
    Tutunuyorum! Bunun sigortasını ödemeye gücümüz yetmez. Open Subtitles إنني أتمسك بقوة لا يمكننا تحمل التأمين الأساسي
    Bu soruşturmayla ilgili en ufak bir bilginin gizliliğinin daha ihlal edilmesini kaldıramayız. Open Subtitles لا يمكننا تحمل أي خطأ في هذا التحقيق لخطره
    Brittany, daha fazla ayrılığı kaldıramayız. Open Subtitles بريتني لا يمكننا تحمل المزيد من الانقسامات
    - Buna paramız yetmez. - Yeter ve dahasına da yeter. Open Subtitles لا يمكننا تحمل هذا في وسعنا ، وأكثر تحديدا
    Bir kez daha denemeye paramız yetmez. Open Subtitles لا يمكننا تحمل تكلفته مرة أخرى
    Şu an bu okulun ücretini karşılayamayız. Ama üniversiteye gideceğin zaman söz veriyorum seni en iyi okula göndereceğim. Open Subtitles لا يمكننا تحمل نفقات هذه الآن ، لكن بوقت الجامعة أعدك بأفخر جامعة موجودة
    Şansınızı daha fazla zorlamanıza izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا تحمل عقبات تركك تتحكم بعد الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more