Bir katil burada, karşıda yaşıyor ve bizim Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أن هناك مجرماً ، يعيش هنا في شارعنا و لا يمكننا فعل شيء حياله |
Onu yenmek için Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | حسناً، لا يمكننا فعل شيء لمجابهة هذا |
Tüm klan sakin olursa, onları ellerine geçirirler. Hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | بما أن العشيرة في جانبهم لا يمكننا فعل شيء |
Hukuki yardım sağlayabiliriz ama resmi bir dava dilekçesi olmadığı sürece Hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | يمكننا تقديم المشورة ، لكن بدون شكوى رسمية لا يمكننا فعل شيء |
Üzgünüm ama şuanda onun için yapabileceğimiz bir şey yok. Hemen limana gitmeliyiz. | Open Subtitles | أنا متأسف لا يمكننا فعل شيء حيالها الآن علينا الوصول إلى مرفأ السفن |
Zamanında varsak bile, kadın için yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيء بخصوص المرأة حتى وان امسكتهم في الوقت المناسب |
Hiçbir şey yapamıyoruz! | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيء! |
Doğru değil, adil değil ama yapılabilecek bir şey yok. | Open Subtitles | هذا أمر خاطئ وغير عادل ولكن لا يمكننا فعل شيء |
Bu defa yapabileceğimiz birşey yok. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيء في الوقت الراهن |
Ve Rincewind'in büyüsü olmadan, bu konuda Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | وبدون تعويذة (رينسويند) لا يمكننا فعل شيء بشأنه |
Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيء حيال ذلك |
Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيء |
Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيء |
O zamana kadar Hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيء الى غاية ذالك |
- Hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيء. |
Buradan Hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل شيء من هنا |
Bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | بهذه الأثناء، مازالوا يملكون رجالاً على الأرض لا يمكننا فعل شيء حيال هذا |
Korkarım yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | واخشىأنهلا .. لا يمكننا فعل شيء |
Korkarım yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | لسوء الحظ، لا يمكننا فعل شيء بخصوص ذلك |
Şey... yapılabilecek bir şey yok. | Open Subtitles | حسناً.. لا يمكننا فعل شيء بشأن هذا |
Şimdi FBl ayak altında dolaşırken, yapabileceğimiz birşey yok. | Open Subtitles | الآن المباحث الفيدرالية تتشمّشم بالجوار... لا يمكننا فعل شيء بشأنه |