Yani, doğada bu renkte gördüğüm bir şeyi düşünemiyorum, bu tona benzer. | TED | لا يمكنني التفكير في أي شيء تراه في الطبيعة يبدو بهذا اللون. |
Eğer fikrini değiştirirsen seni ağırlamayı benden daha çok sevecek birini düşünemiyorum. | Open Subtitles | حسناً إذا غيرت رأيك لا يمكنني التفكير بشخص سيتمتع بشكل أكبر بإستضافتك |
Ne yemek yiyebiliyorum, ne uyuyabiliyorum, bu davadan başka bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الأكل لا يمكنني النوم لا يمكنني التفكير بأي شيء آخر |
O zamandan beri başka bir şey düşünemez oldum. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين، لا يمكنني التفكير بأي شئ آخر |
Onu geri getirmenin bir yolu olmalı. Bunu şimdi düşünemem. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في الأمر الآن سأفقد صوابي إن فعلت |
Tamam, şu an Aklıma başka bir şey gelmiyor. | Open Subtitles | حسناً، لا يمكنني التفكير في أي شيء اخر الان |
Bu bedbaht öykünün başından sonundaki melankolik sahneye dek kanımı dondurmayan tek bir replik, tek bir sözcük dahi düşünemiyorum. | Open Subtitles | من بداية هذه الرواية البائسة إلى آخر مشهد، لا يمكنني التفكير في جملة واحدة وكلمة واحدة، لا تجعلني أرتعد خوفاً. |
Hayatlarımızı bu şekilde değiştirebilmiş başka bir şey düşünemiyorum. | TED | حتى أنني لا يمكنني التفكير بشيء يمكنه تغيير حياتنا بهذه الطريقة. |
Ve hatalar kafamda o kadar hızlı birikmekte ki, artık düşünemiyorum. | Open Subtitles | و الأخطاء تجري إلي رأسي بسرعة بالغة لا يمكنني التفكير |
Senden başka hiç bir şeyi hiç kimseyi düşünemiyorum... | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في شيء سواك. ولا أحداً أخر غيرك.. |
Bu aralıksız fısıldama yüzünden doğru düzgün düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير بصورة سليمة مع همس هؤلاء |
Ne demezsin, çok hızlı koşabiliyorum. Fakat düşünemiyorum. | Open Subtitles | نعم، يمكنني الركض كالجواد الآن لكن لا يمكنني التفكير |
Bir demokratın bunu yaptığını düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في ديمقراطي يمكنه فعل ذلك |
Mutlu bir evlilik yapmasını engelleyecek hiçbir neden düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في أيّ شيء يقف عقبة في طريق زواج سعيد |
Çenenizi kapatacak mısınız? düşünemiyorum. | Open Subtitles | هلا صمتنا أنتنا الأثنتان ، لا يمكنني التفكير |
Güzel, Şu anda hiçbir şey düşünemiyorum, ama pozitifim, dostluğumuz'da elbette. | Open Subtitles | حسنا, لا يمكنني التفكير في أي شيء الآن ولكنني إيجابي طوال فترة صداقتنا |
Düzgün düşünemiyorum! Niye bu gömleği giymek zorundasın? | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير بمنطقية، لماذا ارتديتي هذا القميص؟ |
Havaların soğumaya başlamasından başka bir şey düşünemez oldum. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في اي شيء وبدأ الجو يبرد |
Bir iblis avcısı da, aşık olmayı düşünemez. | Open Subtitles | كصياد شياطين، لا يمكنني التفكير في الحب |
Başka neler olduğunu öğrenmeli. En güvendiğim insandan başka bunu yapacak birini düşünemem. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في شخص أفضل ليفعل، من الشخص الوحيد الذي أثق به |
Sağlıklı düşünemem, asabi olurum ve belki de araba kullanmıyor olmalıyım. | TED | لا يمكنني التفكير بشكل سليم وفي مزاج عصبي وعلى الأرجح لا ينبغي علي قيادة السيارة. |
Bu sabah bunu çok düşündüm ve Aklıma kimse gelmedi. | Open Subtitles | لقد فكرتُ مطولاً بشأن هذا طيلة الصباح , و و لا يمكنني التفكير بأحد |
-Bekle, bilgisayardan daha hızlı düşününemiyorum. | Open Subtitles | - ! إنتظري، لا يمكنني التفكير أسرع من حاسوبي- |