"لا يمكن التنبؤ به" - Translation from Arabic to Turkish

    • ne yapacağı belli
        
    • öngörülemez
        
    Yalnızca birazcık ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Open Subtitles "انها مجرد قليلا مما "لا يمكن التنبؤ به متى يحدث
    - Ubba'nın ne yapacağı belli olmaz. Emirlerini tanrılardan alır. Open Subtitles (آبا) لا يمكن التنبؤ به إنه يأخذ أوامره من الآلهة
    Virüsün ne yapacağı belli değil. Open Subtitles الفيروس لا يمكن التنبؤ به
    Bak, onun gelecekten olduğunu ve neler olacağını söyleyen sensin o halde şu mantıksal şey, öngörülemez olmalı. Open Subtitles أنت تقول أنه قادم من المستقبل ويعرف ما سيحدث والشيء المنطقي هو أن نفعل ما لا يمكن التنبؤ به
    Bu gözlemlenebilir fakat kuvvetle öngörülemez. Open Subtitles انه أمر ملحوظ ولكن لا يمكن التنبؤ به للغاية
    Cinayet silahı olarak gaz kullanmak hem sıradışı hem de öngörülemez. Open Subtitles القتل بالغاز كسلاح للقتل ليس فقط غير مألوفاً .. أنه أيضًا لا يمكن التنبؤ به للغاية
    ne yapacağı belli olmayan biri ve çok tehlikeli! Open Subtitles لا يمكن التنبؤ به و خطير جداً
    Bilmek mümkün değil. Sonuçta adamın ne yapacağı belli değil Toby'i bırakma niyeti olmayabilir ki bu da onu bulmayı daha önemli yapar. Open Subtitles لا يمكننا الجزم ، حاصل الأمر لا يمكن التنبؤ به قد لا تكون لديه أي نية ليطلق سراح (توبي)،
    - Jacobs'un ne yapacağı belli olmuyordu. Open Subtitles -جاكوب كان لا يمكن التنبؤ به
    Burada hava öngörülemez ve rüzgâr yönündeki bir değişim atlayışı imkansız hale getirir. Open Subtitles لكن حتى الطقس هنا لا يمكن التنبؤ به والتغير في اتجاه الرياح يجعل من المستحيل أن تقلع.
    Bu öngörülemez kabul edilen bir hastalıktı. TED وذلك يعتبر حدثاً لا يمكن التنبؤ به.
    'Terörizm öngörülemez ve rastgeledir. Open Subtitles العمل الارهابي، لا يمكن التنبؤ به
    Bu yöntemli bir hile ile bireysel ilişkiler hakkında endişelenmeme gerek kalmıyordu, ama bunun yerine tamamen öngörülemez hale geliyordum, ki elbette bu da erkekleri çok daha vahşileştiriyordu. Open Subtitles الخدعة مع هذه الطريق كانت أنه لم يكن لدي ما يدعو للقلق بشأن العلاقات الفردية ولكن بدلا من ذلك صارت شيئاً لا يمكن التنبؤ به تماما
    Avukat tutma hakkına sahipsin. "Dünya öngörülemez bir yerdir. Open Subtitles لك الحق في توكيل محامي. "العالم لا يمكن التنبؤ به حتى.
    Hiçbir şekilde öngörülemez. Open Subtitles لا يمكن التنبؤ به تماماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more